Sevgili okurlar, Temmuz ayıyla birlikte yaz ‘gerçekten’ geldi. Deniz turizmi tam gaz devam ederken, sahillerde ve site içi evlerin havuzlarında güvenlik önlemlerinin yeterli olup olmadığı tartışmaları da yeniden alevleniyor. Özellikle çocukların ebeveyn gözetimi olmaksızın denize ya da havuza girmesi , ne yazık ki üzücü sonuçlar da doğurabiliyor. Bu konuda duyarlılığı artırmak için daha fazla çalışılması gerektiği ortada. Bunun dışında kurallara aykırı hareket eden vatandaşların hem kendilerinin hem de çevresindekilerin sağlıklarını tehlike altına attıkları da bir gerçek. ‘Balıklama atlamayın’ tabelasının üzerine çıkarak balıklama atlayanlardan bahsediyorum. Ya da ‘kanala-göle girmek tehlikeli ve yasaktır’ yazısının önünde serinlemeye çalışanlardan. Yasaklara uyma noktasında, denetleyici tedbirlerin sıklaştırılması gerektiğini düşünüyorum. Vatandaş kendi canını hiçe sayıyor olabilir, onları korumak da bir kamu görevidir. Nasıl intihar etmek isteyen birisine izin verilmiyorsa, bu tür durumlar da intihar girişimi olarak değerlendirilebilir. Çocuklarını havuz ya da deniz kenarında yalnız bırakan aileleri uyaralım, bir anlık ihmalin ağır sonuçları oluyor. Yüreklerimiz yanmasın, tatil tatlı bir anı olarak kalsın.
Bunun dışında yaz tatili tüm hızıyla devam etmekte, Alanya için kavurucu sıcaklar başladı. Yaz tatilinde çocuklarıyla zaman geçiren aileler için bir önerim var. Çocuklarınızla birlikte kitap okuyun, denize gidin, tiyatro sinema gibi faaliyetlere katılın. Zamanı verimli kullanmak önemli. Yaz tatilinde okuldan ayrı kalınan dönemde de eğitimin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu eğitim okuldan farklı olarak, ailenin sorumluluğunda olan; çocuğun sosyalleşmesi ve sosyal birikiminin artmasında önemli rol oynayan bir etkileşim aslında. Bu nedenle, çocukla nitelikli zaman geçirmenin değerli olduğunu düşünüyorum. Uzmanların tavsiyelerine göre de sadece boş zamanı olan ebeveynler için değil aslında bütün ebeveynler çocuklarıyla günde en az yarım saat birlikte zaman geçirmeliler. Çocuğu toprak gibi görmek gerekiyor bence, biz ona ne verirsek; yetişkin bir birey olduğunda bize onu büyüterek geri verecektir.
Verimli ve kaliteli zaman geçirmeyi sağlayabilecek etkinlikler neler olabilir;
Her ne kadar tatil izninde olan ebeveynler için çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmek daha kolay, çalışan ebeveynler için daha zor olsa da, daha önce de belirtildiği gibi, geçirilen vaktin süresinden çok, niteliği önem taşımaktadır. Bu sebeple, çocukla birlikte oyun oynamak, özellikle mekanik olmayan oyuncaklarla (tavla, yap-boz, oyun hamurları, evcilik, saklambaç, vb) oynamak, çocuğa sarılmak, onu öpmek, başını okşamak, onunla sohbet etmek, onunla resim iş faaliyetlerinde bulunmak, birlikte şarkı söylemek, enstrüman çalmak, tamir işlerini birlikte yapmak, çocuğa yaşına uygun görevler vermek, beraber sofra kurmak, oda toplamak, yemek yapmak, akşam yemeğini birlikte yemek, çocuğa yatmadan önce hikaye okumak, hikaye anlatmak, anlatılan hikaye hakkında konuşmak, çocukla, okul döneminde derslerinde zorluk yaşadığı konular üzerinde çeşitli alıştırmalar yapmak (burada derslerle ilgili alıştırmalar yaparken birincil olarak sorumluluğun çocukta olduğu unutulmamalı ve ebeveynler ona, bu alıştırmaları yaparken yardımcı kişiler olmalıdır), birlikte parka gitmek, pikniğe gitmek, hayvanat bahçesi, tarihi yerlere gitmek, gidilen yerler hakkında konuşmak gibi, çocuk ve ebeveynin keyif alabileceği etkinlikler, çalışan anne ve babaların tatilde olan çocuklarıyla verimli ve kaliteli zaman geçirmelerine yardımcı olabilmektedir.
Bu hafta, kızım Bilge dünyaya geldiği için tatlı bir telaş içerisindeyiz, bu nedenle yazıyı fazla uzatmadan herkese mutlu hafta sonları diliyorum. Haftaya görüşmek üzere…