Sevgili okurlar, kısa bir aradan sonra, yeniden sosyal köşede sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Öncelikle, neden kısa bir ara verdiğimi açıklayayım; uzun zamandır tek gündem maddesi seçimlerdi, bu sebeple başka konulara değinmenin zamansız olacağı ve köşemizin siyasi değil, insani konuları ele alması gibi sebeplerle, böyle bir ara vermeyi uygun bulduk. Seçimler geldi geçti, bu süreçte gözlemlediğim bir durumu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Milletimizin feraseti ve olgun tavrı bence bu sürece damga vurmuştur. İnsanların birbirine saygıyla yaklaştığı, toplumun genelinin ‘bilgece’ yönettiği bir süreci geride bıraktık. Vatanımıza Milletimize Alanya’mıza hayırlar getirmesini dilerim.
Geçen hafta yerli bir televizyon dizisinde gördüğüm bir manzarayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Senaryo gereği, mahalle kavgasında silahlı çatışma çıkması üzerine, yüzlerce insanın öldüğü bir sahne gösterildi. Sokaklar caddeler, rol icabı can vermiş insanlarla doluydu. Polis, mahalleye tüm olaylar bittiğinde geldi, o sırada mahalle güya temizlendi. Sonuç olarak hiçbir şey olmadı, her şey yapanın yanına kâr kaldı. Bu bir dizidir, olaylar hayal ürünüdür, orasını kabul ediyorum ancak; bu kadar şiddete, kana ne gerek var? Topluma mesajı nedir? Ben bir cevap bulamadım açıkçası.
Bu durum neticesinde kısa bir araştırma yaptım, son yıllarda aile birlikteliğine önem veren, iyi bir insan olmayı özendiren, olumlu ve yapıcı bir önermesi olan dizilerin sayısı ne yazık ki bir elin parmaklarını geçmeyecek durumda. Daha fazla şiddet, daha fazla entrika, daha fazla aldatma… Ne yazık ki, izleyici tarafından ‘daha fazla’ rağbet görüyor. Çocuklarımızla, ailecek izleyebileceğimiz diziler ya da televizyon programları yapılamamasının başlıca nedeni bu olsa gerek. Yabancı dizilerde durum daha vahim, aile kavramının tamamen çöktüğü, madde kullanımının özendirildiği, cinsel kimliğini bulamamış insanların örnek gösterildiği diziler aracılığıyla, kendi toplumları farkında olmadan hipnotize olmuş durumda. Tencere dibin kara, seninki benden kara misali, bizden beter haldeler. Bundan neden bahsettim, çocuklarımız ve gençlerimiz, yabancı dizileri internetten ya da televizyon paketleri üzerinden takip edebiliyorlar. Bu dizilerin bir şekilde onları etkilemesi de gayet mümkün. Dikkatli olmakta fayda var.
Atalarımızın da dediği gibi; Ne ekersek onu biçeceğiz. Bu noktada; sevgiyi, saygıyı, paylaşmayı, yardımlaşmayı, aileyi, arkadaşlığı… Televizyonlarda, sosyal ortamlarda, toplumun kanaat önderlerinin tavır ve davranışlarında görebilirsek, toplum olarak iyiliğe ve güzelliğe doğru yönleneceğiz. Hayati derecede önemli olan bu hususta, toplum olarak bizlerinde eksiklerimizin olduğunu ve daha özenli olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bilmem bana katılır mısınız?
Haftaya görüşmek üzere…