Türkiye’deki bir çok karanlık olayın arkasında bulunan, bilim insanlarının katledilmesinde, bir çok üst düzey askerin cezaevinde hayatını kaybedip gitmesinde bizzat rolü olan 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki terörist başı kendini ait hissettiği ABD/Pensilvanya’da öldü. Aylardır ‘öldü, ölecek’ diye beklenen zat, Türk halkının bedduasını alarak gitti. FETÖ elebaşının süm*klü mendilini cebinde taşıyanlar, timsah gözyaşına kananlar, ibriğinden dökülen ayak suyunu içenler, bir de onlardan nemalananlar üzülmüştür öldüğüne. Hamdolsun çevremde hiç üzüntü duyanı görmedim. Çokça bu dünyada da cezasını çektiğini görmek isteyen gördüm.
CIA tarafından keşfedildikten, hainlik ilmik ilmik işlendikten sonra devletin tüm kademelerine sızıp, kendi ajanlarını yetiştiren güruh ne hikmetse 12 Eylül darbesinden etkilenmedi, belki de güçlenerek çıktı. 15 Temmuz Darbe girişiminde 250 vatan evladının şehit olduğu, binlercesinin yaralandığı, devletin kurumlarına havadan ve karadan saldırı düzenleyip ülkeyi yangın yerine çevirmek istediler. Halkın feraseti ve ülkece tüm siyasilerin kenetlenmesi ile hainler amacına ulaşamadı, darbe girişimi bastırıldı. Hainler etkisiz hale getirildi, çoğu yakalandı. Bazıları aynı yapının ayak oyunları ile serbest kalıp kaçmayı başardı. Hasbelkader gazetesine abone olup bankasında rastgele hesap açtıran ya da okulu iyiymiş diye çocuğunu yazdıranların kimisi sinsi planın içinde boşu boşuna yaftalandı. Davaları kazanıp haksızlığa uğradığını ispat eden ancak henüz göreve dönemeyen çok sayıda insan da yok değil.
Vatansız hain kendisini yetiştiren, fonlayan ABD’nin kucağında öldü. Vatan ise bu melanet yapıdan umarım asıl şimdi kurtuldu. Kimler cenazesine katılır bilmem ama şimdi başlayacak taht kavgalarına karşı da ülkemizin önlem alması, sızmalara karşı daha dikkatli olunması gerektiği kanaatindeyim.
Millet olarak okçular tepesini terk etmezsek, hainler sızsa da muvaffak olamaz Allah’ın izniyle. Darısı ise diğer hainlere. Vesselam.