Sevgili okurlar, dün okullar yarıyıl tatiline girdi ve milyonlarca çocuk ve genç karnelerini aldılar. Bol yıldızlı takdirnameli karnelerden tutun da bol zayıflı vasat karnelere kadar, hepsinden de almış biri olarak, çocuklara gençlere ve ailelerine söyleyebileceğim; her şey sizin elinizde, sihirli bir el uzanıp işleri yoluna koymayacak, sorumluluğu alma cesaretini gösterdiğiniz gün, kazanan siz olacaksınız.

Bugün karne alanlardan çok, karne alanların ebeveynleri hakkında da konuşmak gerek aslında. “En iyi ayakkabıyı, en iyi çantayı, en iyi telefonu aldım daha ne yapayım” diyorsanız, burada yanlış giden bir şeyler var. İnsan fizik ötesi bir canlıdır, bu da şu anlama gelir; insan göründüğünün arkasında da çok şey barındırır. Sevgi, korku, nefret, azim, kararlılık, utanma, gururlanma gibi, bir sürü “elle tutulup gözle görülmeyen” şey de insanın mayasında bulunur. Bazı ebeveynler, çocuğun fiziki ihtiyaçlarını karşıladıklarında üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini düşünse de, ne yazık ki işler öyle yürümüyor. Kendisine değer verilmediğini düşünen, ne yaparsa yapsın ebeveynlerini memnun edemeyeceğini düşünen bir çocuğun akademik başarısı, çok nadir görülen bir durumdur. Buradaki itici güç önce ebeveyndir, ancak çoğu ebeveyn sorumluluğu çocuğa ya da çocuğun öğretmenlerine atarak olaydan sıyrılıverir, yani öyle olduğunu sanır.

Bu karneler, notlar, dersler, sınavlar hakkında anlatmaya başlasak roman olur hakikatten. Zaten çocukların yeteneklerine uygun eğitimler aldığı, kendilerini geliştirme imkânlarının sunulduğu bir eğitim sistemimizin olması, hepimizin hayali. Bu noktada nihai amaç, matematik, Türkçe, tarih, coğrafya vb. dersler konusunda başarılı bir insan yetiştirmenin yanında, öncelikle ‘iyi bir insan’ yetiştirmek olmalı. Ebeveynlerin sadece fiziki ihtiyaçları karşılamanın yeterli olduğunu düşünerek düştüğü hatayla, eğitim sistemi olarak, “dersleri iyi anlatıp ezberletilirsek nitelikli bir vatandaş yetiştiririz” düşüncesi ne yazık ki birbirine çok benzer.

Sonuç olarak, iyi karne, kötü karne diye bir şey vardır. Ancak bu karneler sadece öğrencilerin eseri değildir. Bu bilinçle hareket edildiğinde, başarının da kendiliğinden gelmesi kaçınılmazdır. Bu tatil, bunları düşünmek ve eksikleri tamamlama gücünü bulmak için iyi bir fırsat. Herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirip getirmediğini gözden geçirmesine bir vesile. Tatilde, ailecek bol bol eğlenin, okul zamanı olduğu için ertelediğiniz planlarınızı- etkinliklerinizi uygulamaya geçirin. Bir de kitap okuyun, kitap size farklı dünyalar açan bir penceredir. Herkese iyi tatiller…

Haftaya görüşmek üzere…