Sevgili okuyucular, birkaç haftadır çok önemli gördüğüm bu konuda bir yazı kaleme almak istiyordum. Ülkemizin içerisinde bulunduğu durum ve bu süreçte gözlemlediğim birkaç olay üzerinden bir değerlendirme yapmak istiyorum. Vatan nedir? Kısaca vatan, bir kimsenin doğup büyüdüğü; bir milletin hakim olarak üzerinde yaşadığı, barındığı, gerekirse uğrunda canını vereceği topraktır. Vatandaşlık nedir? Yukarıda tanımladığımız vatanın bir parçası olma durumudur. Yani vatandaş, vatanı oluşturan en önemli unsurdur.
Farklı düşünsek de, farklı yaşasak da bizi biz yapan ortak paydamız, üzerinde yaşadığımız vatanımızdır. Bizden olmayan ne bilsin bizi değil mi? Şimdi olayın bam teline geliyorum… Ne demiş İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy “Girmeden tefrika (ayrışma) bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” Gündemi ben de az çok takip ediyorum. Ülkemiz, varoluşuna açıkça kasteden oluşumlarla çetin bir mücadele içerisinde. Olması gereken de bu! Ancak bazı kuruluşlardan ve kişilerden öyle açıklamalar geliyor ki insanın aklı almıyor. ‘’Konuşacaksan hayır konuş; değilse sus be kardeşim!’’ denir ya, tam da öyle. Bu konuda detaya inip tek tek açıklamayı gerekli görmüyorum çünkü verilmek istenen mesajdan uzaklaşmak istemiyorum.
“Harese” nedir, bilir misiniz? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğiniz o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Bir kitapta okumuştum haresenin anlatımını, çok hoşuma gitmişti, burada sizlerle paylaşıyorum. Harese şudur sevgili okuyucular: Develere çöl gemileri derler bilirsiniz… Bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç ve susuz çölde yürür de yürür. O kadar dayanıklıdır yani, fakat bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer… Bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu’da şu anda olan budur. On yıllar boyunca birbirlerini öldürür dururlar ama kendi kanlarının verdiği sarhoşlukla aslında kendilerini öldürdüklerini anlamazlar! Bizim milletimiz merhametlidir, vakurdur, zor günlerde bir araya gelmeyi iyi bilir. Bunu tarih boyunca başardık, bundan sonra da başarırız evelallah, zira kan yine o kandır. Bazı işgalci talancı ülkelerin artık stratejilerini biliyoruz. Önce bir ayrışma çıkarıp sonra onu çözme (barış getirme) iddiasıyla insanları vatanından etmekte ve ülkenin kaynaklarını sömürmekte gayet mahirler (başarılılar). Burada vatandaş olarak bize düşen dikkatli, uyanık olmak ve olayların arkasındaki asıl niyeti görebilmektir.
Bütün bunları neden anlattık sevgili okuyucular? Vatandaşlık önemli şey vesselam! Herkesin bunun bilincinde olması gerekiyor. Üç günlük menfaat uğruna ortalığa nifak tohumları saçmanın gereği yok. Gün, birlik olma günüdür. Al bayrağımızın gölgesinde huzur içerisinde yaşayalım istiyorsak ‘’önce vatanım, sonra ben’’ diyebilecek vatandaşlık bilincinde olunması gerekiyor. Şühedanın bizden tek beklentisi budur diye düşünüyorum. Vatan müdafaasında canını veren tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Haftaya görüşmek üzere…