Alanya Ekonomisi üçlü sacayağı üzerine kurulu.
Bir numarada her zaman olduğu gibi turizm,
İki numarada Alanya’nın vazgeçilmezi tarım,
Üç numarada ise son on-onbeş yılın yükselen trendi inşaat ve emlak ikilisi var.
Bu üçlü sacayağa yarımda olsa bir ekleme yaparsak, emekleme döneminden gelişme dönemine geçen, ileride Alanya ekonomisine çok katkı sağlayacak olan üniversitelerimiz diyebiliriz. (Yani üç buçuk ayaklı bir sacayak diyebiliriz)
Covid 19 virüs pandemisi nedeniyle geçen yıl Alanya turizm nakavt olmuştu. Daha bu nakavtın etkisinden kurtulup ayılamamışken; Ne yazık ki bu yıl daha turizm sezonu açılıp başlayamadı bile. Üç haftalık yasaktan başarı ile çıkabilirsek sınırlıda olsa haziran başında turizmde kıpırdanma olacaktır. Ama her şey çok iyi gitse bile 2019 yılını bu yılda yakalama şansı olmayacaktır.
Pandeminin son kurbanı yüksek üretim maliyetleri altında ezilmesine rağmen, geçen yıllarda iyi bir ivme kazanan tropikal meyve üretiminde de öncülük eden bölgemiz tarımıdır. Bu son yasaklar başlayana kadar genel olarak arz ve talepte herhangi bir sıkıntı duymamıştık. Ama üç haftalık tam kapanmanın başlaması ve sonucunun daha önceden tahmin edilememesi nedeniyle Alanya için çok önem arz eden raf ömrü kısa ve depolama şansı olmayan yeni dünya meyvesi ağaçlarda kaldı, Bir diğer taraftan da salatalık, biber vs… sebzelerde soğan ve patates de olduğu gibi dibi görerek aynı kaderi yaşayarak maliyetlerini karşılayamaz bir hal aldı. Ülke genelinde semt pazarlarının kapalı olması, arzın bol olup talebin neredeyse sıfıra inmesine sebep oldu. Neyse ki alınan bir kararla haftada bir gün semt pazarların açılacağını duymak üretici için azda olsa sevindirici bir haberdir. Arz ve talebi dengede tutmak amacıyla yıllardır birçok kesim ve kişi tarafından dillendirilen ve bir türlü gerçekleşmeyen meyve suyu fabrikaların yapılamaması nedeniyle narinciye üretimi talep yetersizliği nedeniyle iyice azalmıştı. İşte bu gibi durumlarda talep sıkıntını gidermek ve sebze üretimini de öldürmemek için konserve veya turşu fabrikalarının kurulmasında fayda olacaktır. Bu konuda belediyemiz ve odalarımız öncülük ederse daha iyi karşılık bulup başarılı olunacaktır.
Dönemsel olarak krizlerden etkilenen zikzaklı bir grafik çizen ve turizm ile paralellik gösteren emlak ve inşaat sektörü ise ilerleyişine devam etmekte. Turizm az olsa bile dışarıdan göç alınması, üniversite nedeniyle nüfusun artması ile arz talep dengesini sağlamakta. Üretim kısmında hiç bir sorunu olmayan inşaat sektörünün geneldeki sıkıntısı ise maliyetlerin yüksek olması, bölgemiz açısından sıkıntısı ise düzensiz yapılaşma ile dağ, taş Alanya’nın betona gömülüyor olması ve yapılan kentsel dönüşüm projelerinin ada bazında değil de parsel bazında olmasıdır
Sacayağının buçuk ayağı olan Üniversitelerimizden ALKÜ pandemiden önce adından epeyce söz ettirirken pandemi döneminde biraz sönük kaldı. Alanya için daha çok inisiyatif alarak çeşitli konularda daha fazla atılımlar yaparak adından daha fazla söz ettirebilirdi. Ayrıca öğrencilerin barınma nedeniyle çok sıkıntı yaşaması, barınacak yer bulamamaları veya yüksek konut kiralarına maruz kalmaları nedeniyle birçok öğrenci kaydını dondurma, öğretimini erteleme gibi yollara başvurmuştu. Kestel üniversite kampusu yanında yapılan bin kişilik öğrenci yurdu bu sorunu çözmek için yerinde bir karar oldu.
Sağlıcakla Kalın…