‘’Son 15 yıldır düzenli olarak gözlemleme ve her yıl en az bir ay kalma fırsatına sahip olduğum Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’den gezi notlarımıza kaydettiklerimizi siz değerli okurlarımızla paylaşarak aktarmaya çalışalım.
     Öncelikle Azerbaycan’a gitmek için tek alternatifin hava yolu olduğunu, pandemiden bu yana karayollarının kapalı olduğunu duyuralım.  Türk vatandaşları için vize ve pasaport şartının olmadığı Azerbaycan’da 15 günden fazla kalacaklar yer bildirimi yaparak 90 güne kadar vizesiz kalabilmektedirler, Giderseniz telefonunuza uygun mutlaka yurtdışı dolaşım ve kullanım paketi almayı unutmayın’’  
    Kafkasların incisi Azerbaycan’ın Başkenti Bakü Türki Cumhuriyetleri içinde yer alan ve en büyük şehir olmasının yanında  kısa sürede  hızla gelişen ticaret ve sanayin yanı sıra turizm ile de ilerleyen nadir şehirlerden birisidir diyebiliriz.  
     Toprağının üçte biri işgal edilerek halkının zoraki göçe mecbur edildiği Azerbaycan’da, iç göçün neredeyse tamamına yakını bu şehirde barındırmak zorunda kalan Bakü çekilen onca çile ve karmaşadan sonra tertip ve düzenini sağlayarak modernleşmenin haklı gururunu yaşamaktadır.   
  Kıyıdan başlayarak içlere doğru gelişimini devam ettiren şehirde, gerçek kentsel dönüşüm ve restorasyon örneklerinin her çeşidini görmek mümkündür.  
         Birçok yapı Azerbaycan’a özgü rengi griye çalan açık sarı renkli doğal kesme taş ve tuğladan inşa edildiğinden dolayı yeni inşa edilmiş olsalar dahi, yapım tarzından dolayı tarihi eskiden yapılmış yapıları anımsatmaktadır. (Daha kentsel dönüşüm ve restorasyon uğramamış yerler ise yol ve cadde boyunca yüksek duvarlarla gizlenerek köhne görüntü ortadan kaldırılmaktadır.)
     Kominizm döneminin esintilerini hala hissettiren geniş ve düzenli parklar,  mistik tarzda inşa edilmiş yapılar ile beraber şehirde 1800’lü yılların modern çağı ile 2000’li yılların milenyum çağının harmanmış halini Bakü’de görmek mümkündür.
   Bakü’de 33’den fazla  müze bulunmakta olup, ören yerleri, tarihi yapı ve anıtlar özenle korunmakta olup,  kişisel müze, sergi ve kongre merkezlerini sayıları da her geçen gün arttırılmaktadır. (İçeri Şehir, Şirvan Şah Sarayı, Ateşgah, Şehitlik, Halı Müzesi, Devlet Filormanisi, Minyatür Kitap Müzesi, Ulusal tarih Müzesi, Haydar Aliyev Kültür Merkezi, Yanardağ, Bibi Heybet cami, Targovi, Bulvar, Ateş Kuleleri, Bayrak Meydanı, Kristal Salon, Doğaüstü Park)
  Şehirde hızla artan referanslı yapı tarzına sahip AVM ve markalı mağazalar ile dünyaca ünlü oteller şehre zenginlik katmaktadır. (Ayrıca Türkiye’den ithal edilen ürünler ve malzemeler el üstünde tutulmakta olup sergilendiği mağazalarda özellikle Türk malı diye yazmaktadır.)
    Toplu ulaşımını geniş metro ağları ve belediye otobüsleri ile sağlayan şehirde özel dijital çağrı merkezli  taksicilikte çığır açmıştır. Trafikte yoğunluğun %50 fazlası bu araçlar nedeniyle oluşmaktadır. 
Ulaşım birçok ülkeye nazaran burada çok ucuzdur.  (Cep telefonlarınıza mutlaka bu dijital ortamda sipariş edilen teksi uygulamalarını indirmenizi tavsiye ederim. Bold, Yango, Uber)
    Global ve ulusal bazda olan konferans, toplantı, sergi, spor müsabakası, yarışma gibi düzenlemelere aşırı önem veren şehir yönetimi bu tür organizasyonlara uzun soluklu hazırlıklarla başlamaktadır. Hatta birçok zaman uzun süre cadde ve sokaklar kapalı kalarak eziyet boyutuna ulaştığı zamanlarda yaşanabilmektedir.  (2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın (COP) bu yıl ki konferansı olan COP29 Azerbaycan'ın Bakü şehrinde 11-24 kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 13-15 Eylülde ise Formula 1 yarışları yapılacaktır)
   Şehirde lüks irili ufaklı restaurant, kafe ve çay bahçelerinin sayısı oldukça fazla olmakla beraber hafta sonları birçok yere rezervasyon yaptırmak gerekmektedir.  Buralarda fiyatlar mekanların bölgesi ve lükslüğüne göre fiyatlarda değişik rakamlar görmek mümkün olsa da birçok ülkeye göre ucuzdur. (Merkez dışında kalan yerler, kırsal kesimlerde ve yol boyunca olan yerlerde  hijyen kuralları ve özellikle wc’lere dikkat etmekte fayda vardır.)
   Denizin pek temiz olmadığı Bakü’de denize girebilecek en fazla bir yada iki yer haricinde şansınız yoktur. Göller ve nehirlerin durumu pek iç açıcı olmamakla beraber, Bakü dışında yer alan Gence şehri yakınlarındaki Göygöl, Maralgöl gibi yerlerde Trabzon Uzungöl’e fark atacak derecede doğal  ve temizdir.
   Azerbaycan Bakü’ye gidip; Et yiyip Dovga içmeden, Türk şehitliğine gidip dua etmeden, Highland Park’tan şehre bakmadan, Sahile gidip parkları gezmeden gelmeyin diyerek yazımıza noktayı koyalım.
Kalın Sağlıcakla.