1995 ile 2000 yılı arasında her yıl turizm sezonu bittiğinde 3’er aylığına düzenli olarak gitme şansı bulduğum Almanya’da birçok yeri gezme şansına sahip oldum. 
Genel olarak konaklamamı hep aynı şehirde yaptım. Orada en çok ilgimi çeken ise çöp toplama ve atık yönetim sistemi olmuştu.
    Benim bulunduğum şehirde evi olanların yapılan anlaşmaya göre çöpleri haftada 2 veya 3 kez alınmakta, Grüne punkt, yeşil nokta dedikleri geri dönüşeme gidecek çöpler ise haftada 1 kez  alınmaktaydı. Çöplerin alınacağı saatler belli olmakla beraber, o belirlenen saat aralığında çöp kovaları veya konteyner evin önüne çıkartılmakta şayet o zaman aralığında çıkartılmadıysa gelecek defaki toplama vaktine kadar beklemek zorundasınız.
     Ayrıca kağıt, gazete, dergi, şişe ve camlar için ayrı bir sistem oluşturmuşlar. Bunlar normal geri dönüşüm veya çöpe atılmamakta.  Onlar için belediyenin belirlediği hangar veya toplama alanları var. Bu alanlara kendiniz götürüp bırakmak zorundasınız.  Kağıtlar için ayrı, şişe ve camlar için renklerine göre ayrı yerler belirlenmiş… 
    Ev eşyaları ve hurdalar için ise 6 ayda bir veya yılda bir toplama aracı gelmekte. Bunun için günler öncesinden  toplama yapılacağı zamanlar belirtilmekte idi. Fazla eşyanız var ise belirtilen saatler arasında alınacak zamana göre evinizin önüne koymak zorundasınız. Değilse bir 6 ay yada bir yıl beklemelisiniz yada özel şirketler aracılığıyla ücretli taşıttırmalısınız...
    Cadde ve sokaklarda çöp toplayan işçiyi çok az görmektesiniz, gördüklerinizde genelde ağaçlardan dökülen yaprakları toplayan işçiler olmakta.
Öyle gelişi güzel budadığı ağaç dallarını çöp kutularına atan veya karton paketleri çöplerin yanına koyan görmek mümkün değil. Zaten öyle bir şey olsa mutlaka komşunuz  düzeni bozmaktan sizi gerekli mercilere mutlaka şikayet eder. 
Kesilen veya budanan bitki dalları için neredeyse herkesin evinde olan öğütme makineleri ile öğütülerek tekrardan bahçelere gübre olması için dökülmekte.…
   Gelelim asıl konumuza;
   Günlerdir Alanya’da bilinçli veya bilinçsizce çöp toplama ve temizlik meselesi gündemi meşgul edip durmakta. 
Genel olarak geniş pencereden bakıldığında birçok il ve ilçeye göre Alanya temizlik ve hijyen bakımından çok önde. 
Belki zaman zaman aksamalar olmakta.  Bu aksamaların birçoğunun nedeni ise Belediyenin çöp toplamamasından çok biz halkın zamansız çöp atması, geri dönüşüm yerine karton, kağıt ev eşyalarını çöp kovalarının yanına bırakılması gibi nedenlerden oluşmakta. 
Belediye ekipleri belirli saatlerde güzergah ve yerine göre zamanlamasını yaparak  rutin olarak çöpleri toplamakta.  Ayrıca her gün cadde ve sokaklar görevlilerce süpürülerek temizlenmekte.
    Asıl bizim tartışmamız gereken konu; 
Yediğimiz çerezin kabuklarını, içtiğimiz sigaranın izmaritini, dondurma ve çikolata kaplarını, su, meşrubat ve bira şişelerini neden çöpe atmadığımız olmalı. Yada çöpleri çöp kutularının içi yerine neden dışına attığımız olmalı. Veyahut geri dönüşüme  gidecek  çöp ve eşyaların neden çöpün yanına konduğu, inşaat ve bahçe artıklarının neden çöpe atıldığı olmalıdır.
     Atalarımızın  dediği gibi ‘’Aslan yattığı yerden belli olur’’ 
Öyleyse, cadde ve sokaklarımızı birisi temizliyor diye kirletiliyorsa, ‘’Aslan yattığı yerde oluverir sırtlan’’ diyerek bu haftalıktaki yazımıza  noktayı koyalım. 
Kalın sağlıcakla…