Kutlu söz haber veriyor:

"Bir kavmin Allah hayrını murad ederse.”
Buradaki kavim, ulus mânasına değil, topluluk mânasına değil; birtakım insanlar demek, hatta bir kişi demek.
"O insanlara Allah misafir gönderir.” O gönderilen Allah'ın ona hediyesidir.
Neden?
Misafire ikram ederse sevap kazanacak da ondan, Allah'ın rızasını kazanacak da ondan.
"Allah bir kavmin hayrını murad ederse onlara misafir hediyesi gönderir.”
Misafirleri hediye gibi, hediye olarak onlara gönderir. Karşıdan atlılar geldi, kervan geldi, misafir oluyorlar. Bazıları cömert olur, misafiri sever. Bazıları da sevmez, "Nereden geldi bu herifler?” der, istemez. Ama şunu hemen söyleyeyim, bunlar fiilen böyle oluyor; bazı kimseler misafir geldiği zaman yüzünü buruşturuyor.
Burada murad edilen misafir de bize akşamları çay içmek için gelen misafir gibi değildir. Gelecek, yatacak; yedireceksin, içireceksin, barındıracaksın. Yolcu demek. İhtiyacı var, han yok, hamam yok, başka çare yok. Gelecek o obada, o köyde kalacak. Mecburen herkes evlerine alacaklar. Kimisi istemez böyle şeyi, yüzünü buruşturur ama misafiri sevmeyeni Allah sevmez. Misafire ikram edene Allah ikram eder.
"Allah bir kavmin hayrını murad ettiğinde ona misafir gönderir, hediye olarak.”
Misafir ne yapar?
"Misafir oraya kendi rızkı ile gelir, misafir olur.” Neden?
Allah o misafirin rızkını gönderir. Kulu değil mi, yaşadığı müddetçe rızıklandırmayacak mı? Rızkını gönderir. Ev sahibi işin neden olduğunu bilmez. Dükkânda bir olağanüstü alışveriş olur, işinde bir bereket olur. Kazancında bir fazlalık olur. Daha misafir gelirken, Allah onun misafirinin rızkını gönderir.
Ben kendi hayatımdan da buna benzer çok olaylar anlatabilirim. Öyle olur ki mesela bir kimse birkaç kişiye bakar. Allah işine bereket verir; o kişiler gittikten sonra iş azalır. Neden?
Ötekilerin rızkını da Allah ondan verdi de ondan. Bazıları anlayamaz, çünkü esrârengiz bir şeydir, perde arkasında olan bir şeydir. Bilen bilir, ârifler bilir.
Misafir rızkı ile gelir. Senin rızkını yiyecek değil, senin ağzından lokmayı alacak değil, senin çuvalını kilerini boşaltacak değil. Boşalır gibi olsa bile;
"Hocam, işte bir çuval un vardı. Geldiler, şu kadar gün kaldılar; çuvallar bitti.”
Tamam, ama sonuç itibariyle o çuvalların yerine Allah daha fazlasını gönderir, meraklanma rızkı ile gelir.
Giderken nasıl gider?
"Evden, konaktan, misafir olduğu yerden ayrılırken, oranın sakinlerinin, evin ahalisinin günahlarını da affettirip, alıp, götürüp öyle gider.”
Misafire ikram eden, barındıran kimseyi Allah mağfiret eder, günahları bağışlanır. Neticede mutfakta, kilerde de bir eksiklik olmaz; kesede, kasada da bir eksiklik olmaz; çünkü Allah telâfi eder, bol rızık gönderir. Misafir ağırlayan kimse, misafir sayesinde bol bol yer, içer, rahat eder.
Onun için, İslâm'da muhabbet çok önemli olduğundan, kullarını sevmesi çok önemli olduğundan, müslümanın herkese karşı kanunla tespit edilemeyen, mecburî olmayan, fazilet bâbından olan görevleri olduğundan, muhabbeti artırıcı şeylere çok dikkat etmesi lazım! Bunlardan birisi de misafiri sevmektir.
Benim tanıdığım bazı arkadaşlar var. Hemen misafire yapışır, evine götürür, Allah razı olsun. Ben de takılırım, "Seni kurnaz, seni menfaatperest.” filan diye şaka yaparım. Mânevî menfaatini çok iyi bilir. Sevap olduğunu bildiği için hemen evine misafiri götürür ve güzel ağırlar. Ekseriyetle o kapar misafirleri, götürür. Neden?
Misafirin ağırlanmasının fayda getirdiğini bildiğinden, sevaplı olduğunu da, maddî bakımdan kârlı olduğunu da bildiğinden, iktisadî bakımdan da eve faydalı olduğunu bildiğinden yapıyor. İnancı kuvvetli bir arkadaş.
Bunu bilmeyen misafirden gocunur, kaçınır, mâzeret uydurur, yalan uydurur, bahane uydurur, misafiri misafir etmekten kaçınır. O da kendisinin bileceği bir şey.
Peygamberimiz bildiriyor işte burada:
"Meraklanma, senin malını, mülkünü, rızkını yiyecek değil; o kendi rızkıyla gelir ve seni afv ü mağfiret ettirir, günahlarını alır götürür.” diyor.
Ne kadar güzel! İnsanın mağfiret olmak için yapmayacağı şey yok. Allah beni affetsin diye çare arayıp duruyor.
O halde ne yapacak?
Misafir edinecek...
Selam olsun muhacirlere ensar olanlara...