Alanya Postası Gazetesi'nin haberi ile başladı tartışma.
Haberde, Aysultan Kadınlar Plajı’nın kapandığı yer aldı. Konu, tartışmayı ateşlemeye yetti.
Neden kapandı? sorusuna yanıt aramaktan ziyade, kadının nerede denize gireceği konusunda yorumlar yapıldı.
Haberin paylaşıldığı sosyal medya hesabında, kadınlardan çok, erkekler konuştu.
Kadın okuyuculardan Hülya Serenli ‘Aysultan Plajı açılmalı çünkü kadınlara özel bir plaj’ derken,
Hülya Karadayı "Yerinde bir karar" olarak yorum yaptı.
Erkek okur Fatih Uysal ise ‘Orayı gönül rahatlığıyla kullanan insanlar vardı... Şuradaki yorumlara bakıyorum da yazık çok yazık .... ananız bacınızı milletin içinde denize sokmaktan zevk alıyorsunuz herhalde teşir etmekten..!!!!’ demiş.
Eleştiri ve tartışma düzeyi kişinin kültürüne göre değişir.
Daha kötüsü, alt kültürde, kelime hazinesinin yetmediği yerde laf ana-bacı olarak sürer gider.
Kadınlar plajına gitmeyen teşhirci oluveriyor bu mantıkta. Buna karşı çıkan erkek de gazlanıyor "ana-bacı" söylemiyle.
Siz erkekler plajda gördüğünüz her kadına cinsel obje olarak bakmayın o halde... O zaman bu ayrışma zaten olmayacak, kadınlar insan gibi, normal koşullarda istediği yerde denize girecektir.
Yine de örtünmek isteyenler, haşemaları ile dilediği gibi denize girebilecektir.
Zihniyet, kalabalıklar içinde denize giren kadını kesmek, süzmek ve taciz etmek olunca, 10 yaşında erkek çocuğuna bile kapatılır kadınlar plajı.
Kadının nerede denize gireceğine karar verme meraklısı beyefendiler, kafalarını biraz başka şeye çalıştırıp, 1 milyon liralık yatırım neden bu halde? diye sorsalar, ortaya bambaşka bir sonuç çıkacak.
1 milyon lira hepimizin parasıydı.
1 milyon lira ile eğitime destek verilse, cinsiyet eşitliğine sadece hukukçular değil, yerel yönetimler de kafayı taksa, ayrıştırılmış plaj tartışması da olmazdı.
Herkes plajına gider, isteyen istediği yerde denize girer, onun bunun anasına bacısına da bakmazdı.
Erkekler sürekli kadınlar yerine konuşmazlar, sahilde röntgencilik de yapılmazdı.
Şimdi gelelim meselenin teknik kısmına.
1 milyon lira yatırımla açılmış özel plaj, büyükşehir belediyesine 1 yıllığına tahsis edilmiş.
2018 yılında açılan plaj için verilen tahsis süresi 1 yılda sona ermiş.
Böyle bir yatırım için 1 yıl önce verilen evraklar ne imiş de, 1 yıl sonra yeterli gelmemiş?
Sadece tahsis süreci değil, mesela plajın işletilmesi için ne kadar harcama yapılmıştır?
Sıradan bir vatandaş, farklı bir noktada denize girmek isterse, o sahilin büfesine ücret ödüyor. Aysultan’da ulaşımdan, şezlonga hizmet ücretsizdi. 6 otobüs, güvenlik, temizlik, şoförlük derken 10 personel çalıştırıldı. Maliyeti ne idi?
Diyeceğim o ki, tecrit edilmiş plajın neye, kime hizmet ettiğini, kullanıcısı kadın üzerinden tartışmak yerine, işletilen sistem üzerinden tartışmak daha doğru olacaktır…