Geçtiğimiz yıllarda ciğerlerimizi yakan, bölgemizde cereyan eden Sapadere, Manavgat ve Dim vadisindeki yangınların izleri hala silinememişken, yangınları tetikleyen sıcakların arttığı hassas dönemlere girdik. Yani biz insanların icat ettiği gibi, sıcaklarla beraber adı hiç hoş olmayan yangın mevsimine girdik… Bölgemizde yaşadığımız yangınlarda da şahit olduğumuz, doğayı yok eden en büyük tehlike unsurlarından başlıcası olan orman yangınlarıdır. Yangınlar sonrası her ne kadar ağaçlandırma ve Orman rehabilitasyonu yapılsa da doğal dokusunu kaybeden tabiat etkisini; kuraklık, iklim değişikli, erozyon, doğal su kaynaklarının kirlenmesi, endemik türlerin yok olması ve yaban hayatın bitmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte bu tür izi silinmesi güç, tahribatı yüksek olayların daha fazla yaşanmaması için biz insanların bu dönemlerde doğada attıkları her adıma çok dikkat etmesi gereklidir. Bilindiği üzere genelde çıkan yangınların çoğunluğu insan kaynaklı olmakla beraber bakımsız elektrik tellerinin teması sonucu çıkan kıvılcımlar, kontrolsüz yakılan anızlar, yol kenarına atılan izmaritler, piknik yapılan yerde bırakılan mangal kömürleri, doğaya atılan yanıcı parlayıcı veya yansıtıcı madde ve artıklar istem dışı da olsa yangına sebebiyet vermektedirler. Birde önlenmesi güç yıldırım düşmesi sonucunda doğal yolla çıkan yangınlar var. Bu dahi çoğu zaman büyük doğa katliamlarına yol açabilmekteyken izah etmesi mümkün olmayan tarla veya otel yeri açmak yada kamuya zarar vermek amacıyla haince, insanlık dışı çıkarılan orman yangınları olmaktadır. Hal böyle olunca doğamızın tahrip olmaması için gerekli önleyici tedbirleri alıp öncelikle uyarıcı ve bilinçlendirici çalışmaların yapılarak denetimlerin artırılması gerekirse ormanlarda kontrollü yasaklamaların başlaması şart koşulabilir. Ayrıca orman yangınları ile ilgili görevli ve sorumlular haricinde hassas bölgelerde muhtarlar ve orman köylüleri ile daha iyi iletişim kurularak yangına karşı gönüllülük esasına dayalı olarak yangın ekiplerin yangın bölgesine intikaline kadar ki zaman diliminde yangına ilk müdahalenin nasıl yapılacağı hakkında eğitimler verilerek yöredeki halklar daha aktif hale getirilmelidir. Bu haftalıkta yazımıza ‘’Yangınsız, doğanın rahat nefes aldığı daha iyi bir Dünya olsun’’ diyerek noktamızı koyalım. Sağlıcakla kalın…