Geçtiğimiz hafta Milliyetçi Hareket Partisi’nin Alanya Belediye Başkanlığına adayını, Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli’nin açıklamasıyla Alanya’da resmen yerel seçim süreci başlamış oldu. 
Devlet Bahçeli’nin yirmi bir yıllık genel başkanlık sürecindeki duruşunu düşünürsek, Adem Murat Yücel, dört buçuk senede yaptığı faaliyetler ve hizmetlerle liderinin sınavını başarıyla tamamlamış oldu dememiz mümkündür. 
Çünkü Devlet Bahçeli,
MHP’nin politikalarına uymadan siyaset yapanları, Milliyetçi Hareket’ten menfaat güdenleri, “önce ülkem ve milletim” anlayışına uymayan her kişiyi, kim olursa olsun tek kalemde üzerini çizecek karakterde bir insan. 
Geçtiğimiz seçimlerde Alanya’da MHP, AKP, CHP’den birçok aday adayı çıkarken, bu dönem her partinin genel merkezinden çıkacak kararı beklemesi ve taban-tavan uyumunu gözetmesi de Alanya’da siyasetin olgunlaştığının bir göstergesidir. 
Bunun da baş kahramanı Adem Murat Yücel’dir. 
Çünkü...
Yaklaşık altı senelik süreçte Adem Murat Yücel’in “elini sıkmadım” diyen tek kişiye inanmam!
Gittiği yerde, protokol kim olursa olsun “ilgi odağı” hep başkan bey oldu. 
Geçtiğimiz günlerde bir düğün yemeğinde, düğün sahibi başkan beyi yemeğe davet ettiğinde “ilk yemeği hakedelim” diyerek, alandaki yüzlerce kişinin tek tek elini sıktı, sohbet etti, fotoğraf çektirdi. 
Bunların da sonucu olarak halk tabanında mükemmel bir karşılık oluşturdu ve rakipleri de bunu çok iyi analiz etmiş durumda. 
Bunlar Adem Murat Yücel’in herkesce bilinen özellikleri. 
Peki, önümüzdeki seçim sürecinde Adem Başkan’ın avantajı nedir diye sorsalar?
Tabiki de eşi, Yıldız Yücel derim. 
Toplumumuzda genel-geçer bir laf vardır; 
“Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” diye. 
21.yüzyılın şartları ve Anayasamızda kadına verilen “ayrımcılık gereği” bu sözün günümüzdeki karşılığı 
“Her başarılı erkeğin yanında bir kadın vardır” olmalıdır. 
Gerçekten de 2013’deki aday adaylığı sürecinden beri, Yıldız Hanım’ın Alanya’nın gezmedik tek toprağını bırakmadığını söylemek mümkündür. Özellikle sadece kadınlara yönelik “kına, kadın günleri” gibi erkeklerin giremediği yerlerde de her davet edildiği organizasyona giderek Adem Başkan’ın yerini dolduruyor. 
NEÜ Dekanı gibi toplumsal kutuplaşmayı arttıran bazı kişiler her ne kadar “kadının sosyal hayatta yer yoktur” dese de;
Peygamber Efendimiz’in eşi Hz.Hatice’nin bir ticaret kadını olduğunu ve Mekke’nin en zenginlerinden biri olduğu gerçeği vardır. 
Mekkede Müslümanlara yapılan boykot döneminde ise Hz. Hatice’nin serveti kullanılmıştır.
1994 yerel seçimlerini İstanbul’da inanılmaz bir şekilde kazanan Refah Partisi’nin o dönem belediye başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın o seçimlere yönelik konuşmalarında en büyük payı, parti tabanının rahatsız olmasına rağmen ”basmadık yer bırakmayan kadın kollarına” verdiği görülmektedir. 
1961 Anayasası’nın getirdiği “sosyal devlet” anlayışı mahalli idarelere yakın bir dönemde ulaşmışken; belediye başkanı ve parti teşkilatları kadar eşi, ailesi ve yakın çevresi de hizmet açısından büyük önem arz etmektedir. 
Bu açıdan Adem Murat Yücel yapbozun bir parçası iken Yıldız Yücel onun tamamlayıcı bir parçasıdır. 
Adem Başkan; hem ilk açıklanan aday olması hem de dört buçuk yılda yaptığı hizmetler ile halka kendini ispatlaması ve güleryüzü ile rakiplerine karşı üç sıfır önde başlarken, eşinin de o denli çalışması Alanya’daki yerel seçimi farklı bitirebilir. 
Ayrıca hangi partinin kadın kolları daha iyi çalışır, başkan adayının giremediği eve girerse rakiplerine büyük avantaj sağlar. 
Bu sebeple kadının artık yeri sadece sosyal hayatta değil siyasette de son önem arz etmektedir. 
Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın dediği gibi:
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…