Bölgenin en önemli ülkemizin ana gelir kaynaklarından biri..
Onlarca yıldır hem sosyal refahın artmasında hemde kültür alışverişinden doğan toplumları birleştirici ve birbirlerini daha iyi anlayabilme işlevini yürütüyor..
Turizmden bahsediyorum..
İki yıla yakın bir zamandır garip bir şey oldu ve herşey karıştı.. "Kusursuz bir fırtınanın" içindeyiz. Sektör ansızın çıkan bu fırtınanın tam göbeğinde kaldı ve fırtınaya yakalanan diğer gemilere göre daha fazla hasar aldı..
Pandemi tüm dünya ekonomilerini, sosyal yaşamlarını olduğu gibi Turizm sektörünüde kaosa sürükledi..
Derin bir sessizlik çöktü..
Sektörün ana saç ayakları konaklama, ulaşım ve acentalar ucu açık bir sürecin içinde buldu kendini...
Destekler, yardımlar yeterli olmasa da suyun üstünde kalmamızı sağlıyor şimdilik..
Ancak fırtınanın etkisi devam ediyor..Sektör suyun üstünde nefes almaya çalışıyor..
Sektör en büyük düşmanlarından biri "Salgınla" karşı karşıya..
Diğer taraftan belirsizlik hakim..
Yüzleştiğimiz bu olayla yatıp kalkıyor ve sürekli öngörülerimizi güncellediğimiz bir dönemden geçiyoruz..
"Sosyalist Corona" hepimize ters köşe yaptı..
Geldiğimiz an itibarı ile yine herşeyin telafisi sektörün eski günlerine dönmesi ile mümkün görünüyor.Yatırımlar, sınırlı gelir kaynakları ve bölgenin potansiyelinin seyahat hareketlerine hitap ediyor olması bunu zorunlu kılıyor.
Seyahat kısıtlamalarının kaynak pazarlarda kalkması ve hareketlenmenin başlaması tek çıkar yol..
Aynı gemide miyiz ?
Cevap evetse Koronaya meydan okumayı bırakıp hem kendimize hem sevdiklerimize hemde çevremize bir iyilik yapıp kurallara uyma konusunda daha hassas olup sürecin kısalmasına olumlu katkı sunalım..
Tavsiye ve önerilere uyalım..
Aşımızı olalım, maskemizi takalım, sosyal mesafemizi koruyalım ve temizlik konusunda hassas olalım..
Aynı gemide olmak bunu gerektirir..