2023 sezonuna ne büyük beklentilerle başlamıştık oysa... Hazırlıklarımız tam, düşüncelerimiz olumlu, hedeflerimiz her zaman ki gibi yüksekti. Hayallerimiz ve umutlarımız da vardı. Sezon başladı ve sakin sakin ilerlerken, enflasyon canavarının etkisinden kurtulamadık. Canlanmanın aksine, erken kapanış ihtimali, sezonun ortalarında kendini biraz da olsa belli etmeye başlamıştı. Ülkece yaşadığımız olumsuz olaylar neticesinde gelinen nokta ortada… Ekonomik krizle beraber gelen zamlardan sonra herkesin durumu içler acısı... Hastalıklar, depremler, seller, jeopolitik olaylar, seçimler, uluslararası gerilimler, savaşlar ve daha nicesi… Herşey, hepimizce konuşuldu, tartışıldı… Yeni çözümler düşünüldü, sunuldu… Yapıldı ya da yapılmadı… Sonrasında da herkes tarafından unutuldu gitti… Hayat, bir şekilde devam etti, ediyor ve edecek de… Ama nasıl? Ne zorluklarla? Bunu düşünen yok, varsa da icraat yok!
İnsanlarımızın, yapılan olumsuzluklara ve dengesizliklere karşı ‘’Artık yeter!‘’ ve ‘’Dur!’’ demesi gerekmez mi? Acilen bir ‘’ Fiyat Denge Politikası ‘’ talep edilmeli, oluşturulmalı ve uygulanmalı. Herkes elini vicdanına koymalı. Bir hizmetin ya da malın karşılığında alacakları fiyatı belirlerken, makul bir kar marjı koyarak talep edilmeli. Ederin üstünde belirlenen her türlü afaki fiyatlar, piyasayı yükseltmek, halkı mağdur etmek, işlerin içinden çıkılamayacak duruma gelmesi demektir. İşte tam da içinde bulunduğumuz durum budur. Kimilerinin tuzu kuru olabilir ama hissedilen ve görülen mağduriyet aşikar. Fiyatlardaki dengesiz dalgalanmalarda boğulmamak imkansız.
Türkiye gibi birçok ülkede de ekonomik krizler yaşanmıyor değil. Maliyetlerdeki astronomik artan rakamlar doğal olarak ulaşım ve konaklama fiyatlarına yansıdı ve doluluk oranlarını olumsuz etkiledi. Erken sezon kapanışının başlıca sebeplerinden biri de bu… Yerli ve yabancı turistlerin satın alma gücü düştüğü için tatil sürelerini kısıtladıklarına, daha ucuz destinasyonları tercih ettiklerine ve bazen de tatile çıkmadıklarına şahit olduk. Tabi ki bunun yanında gelir seviyesi yüksek olanlar yine gelmeye devam ettiler. Ama önlemler alınmadığı ve düzeltmeler yapılmadığı sürece işler daha da yokuşa gidecek. Ülke olarak bu sene de sınandık ve sınanmaya da devam edeceğiz. Sezonun getirileri bizi çok tatmin etmese de sezonu bitirdik ve yine elbirliği ile sınıfı zorla da olsa geçebildik. Beklentiler büyüktü ama gelişmeler ve kazançlar beklentilerin altında kaldı.
Kış dönemine geçişle beraber önümüzdeki sezon için yeni fikirler, değişiklikler ve hedefler doğrultusunda hazırlıklara başladık bile. Lakin, bir durgunluk ve belirsizlik söz konusu. Keşke turizm sezonu hiç kapanmasa ve kaldığımız yerden hızlıca kış turizm hareketlerine devam edebilsek. Sağlık ve kültür turizmi kapsamında faaliyetler gerçekleştirilebilsek. Bir turizmci olarak Alanya’ da bir ‘’ golf sahası, atletizm koşu parkuru ve veledrom ‘’ olmamasına çok üzülüyorum. Ülkemize gelen turistlerin bu konudaki taleplerine ve sorularına olumsuz cevap vermek de ayrıca üzücü bir durum. Turizmin 12 aya hakim olduğunu görmek, bu doğrultuda çalışmak ve meyvelerini toplamak güzel olurdu. Aslında turizmin alanı ve çeşitliliği çok fazla fakat sorunumuz, adım atamamak, icraata geçirememek veya geçse de istikrarlılığını sağlayamamak. Değerlendirilmeyi bekleyen o kadar güzel yerler ve fikirler var ki… Elimizde olanları bile bazen fırsata çeviremiyoruz. Örneğin, her yıl aralık ayında ‘’ Alanya Belediyesi ‘’ tarafından organize edilen ve büyük emekler verilerek kurulan ‘’ Noel Pazarı ‘’ nın açık olma ve ziyaretçi kabul etme süresi sadece ve sadece 2 günle kısıtlı. Ne kadar az ve yetersiz bir zaman dilimi değil mi? Bizce minimum 1 hafta açık olmalı. Onca hazırlık, emek, maliyet, beklenti… İnsanların yaptıkları ve sundukları ürünleri satma umudu… Noel pazarını gezmek, eğlenmek ve alışveriş yapmak için gelen yerli ve yabancı misafirlerin de talepleri, pazarın açık olma süresinin uzaması yönündedir. Kış aylarında kurulduğu için çoğu zaman da hava şartları maalesef pazarın verimli geçmesine müsaade etmiyor. Bu konu yetkili kişilerce mutlaka değerlendirilmeli diye düşünüyorum.
Her şeye rağmen umutlar, hayaller, güzellikler ve beklentiler hiç bitmeyecek. Hayatımızda olup biten, yaşanan ne varsa hepsi birer tecrübe olarak hafızamıza kazınacaklar. Bu sene de böyle geçti deyip hep ileriye bakacağız. Sonuçta hepsi öğrettikleri ile bize katkı sağlayacaklar. İnişler ve çıkışlar hep olacak. Önemli olan ülkece, elbirliği ile heybelerimizi doldurup sağlam bir şekilde işlerimize odaklanmak ve turizmi tekrar canlandırmak. Daha önceki yıllara nispeten, 2024 ve sonrası sağlık ve huzur dolu güzel gelişmeler yaşayacağımız yıllar olur inşallah… Herkese esenlikler dilerim…
Sevgiler… Saygılar…