Söz gümüşse sükût altındır. Atalarımız yılların tecrübesiyle, Anadolu irfanıyla o kadar güzel veciz sözler söylemişler ki, hayran olmamak elde değil. “Konuşulacak yerde susmak zillet, susulacak yerde konuşmak zevzeklik” derdi dedem.Her şeyin yerli yerinde olması ise hikmettir. Hikmeti elde edenin daha neye ihtiyacı olur ki…
Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder. Edep bir taç imiş Nuru Huda’dan giy ol tacı emin ol her beladan… Çoğu zaman medeniyetimizde susmak edep ile ilişkilendirilmiş. Ancak haksızlık karşısında susana da “dilsiz şeytan” denilmiştir…
Geriye dönüp tarihe baktığımızda özgür toplumlar, fikirlerini eleştirilerini rahatça ifade eden milletler ilerlemiş, baskıcı otoritelerin hâkim olduğu toplumlar yerinde saymıştır, gerilemiştir. Orta Çağ Avrupa’sıkilisenin tahakkümü ile, bir yandan da feodal sistem ile toplumları köleleştirip değersizleştirmiş ve kimseye söz hakkı tanımamıştır. Haçlı seferlerine yeltenmişler ve zamanla başka birçok sebeple birlikte feodal yapı yıkılmıştır…
Ne zamanki Osmanlı insana, bilime, özgürlüğe verdiği değeri unutmuş, gerilemiş ve yıkılmıştır. Özgürlüğün olmadığı yerde adaletin olması zaten beklenemez. Adaletin olmadığı yerde ise tarih sayısız örnekler ile doludur...
Gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemek şarttır. Düğmenin ilki ise; insanlar fikirlerini serbestçe söyleyebilmeli ve konuşması gereken yerde konuşmalıdır, susmayı bir zorunluluk değil hikmet için bir tercih olarak seçmelidir…
Sukut ikrardan gelir. Özellikle toplumun ifsadına, bozulmasına sebep olacak işlerde, fikir beyan edilmesi gerekiyorsa ve karşı görüş belirtilmiyorsa susmak ikrardır, vebaldir. Kötülüğün yayılması daha kolaydır ve bozulma modern çağın gereçleri ile çok hızlı olur…
“Ya hayır söyle ya sus” ne muhteşem bir hayat düsturudur. Bir yanlışa karşı çıkmıyorsan, konuştuğunun kimseye bir faydası da yoksa sus diyen bir medeniyet ne güzeldir. Yolun hakkını vermiyorsanız yolda durmayın diyen kutlu sözün devamında yolun hakkı;kötülüğe engel olmak için konuşmak, iyiliği desteklemek ve yoldaki engelleri kaldırmaktır…
Eşsiz kültürümüz bizi biz yapan değerlerden oluşuyor.Modern dünyanın algı yönetimine inat, ferdi özgürleştiren, düşünen, hayatta söz sahibi, konuşan, eleştiren, ıslah eden, sosyal bir varlık yapıyor. Gelecekte duygusuz, hissiz, beyinleri kontrol altında bir toplum öngörülse de sağlıklı düşünmeye çalışan dostlara selam olsun.