Kibir, narsizm tanımı içinde yer alan bir kötü huydur. Erenler “Tüm kötülükler bir ev olsa, anahtarı kibirdir” der. Kendini dev aynasında görme, güzelliğine, bilgisine, malına, makamına böbürlenme hakikatte ne kadar acınası bir durumdur. Mezarlıklar bu tür insanlar ile doludur…
Rahmet elçisi “Hepimiz iyi halimizle seviniriz, bu kibir midir?” diyen arkadaşlarına, “Kibir insanlara tepeden bakmaktır” der. İnsanın izzetini koruması, Yaratandan başkasının önünde eğilmemesi kibir değildir. 
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kibirin “hastalık belirtisi ve kişilik sorunu” olduğunu söyler. Kibirli insanlar kendilerini özel, üstün ve seçilmiş görürler. Diğer insanları da küçük görürler. Bu kişilerin hak duyguları sadece kendilerine yöneliktir. Bu kişiler sıra beklemekten hiç hoşlanmazlar. Trafikte “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diyen kişiler tam narsistik kişilerdir. Kendilerini inanılmaz üstün ve ayrıcalıklı görürler ve bu ayrıcalığın her yerde kendilerine tanınmasını beklerler, hayatın merkezinde kendileri vardır…
Özgüven kişinin sağlığı açısından tavsiye edilmektedir ama öz beğeni kişinin kendisinde olmayan şeyleri varmış gibi görmesidir. Kişi kendinde olan şeyleri görürse zaten büyüklük duygusu yaşamaz. Kendini gerçekçi bir şekilde analiz eden bir insanda kibir olmaz…
Maalesef çağımız, özgüven adı altında kibirli olmayı empoze ediyor. Kendini övmeyi beceri olarak sunuyor. Politikacıların PR çalışmalarına harcadıkları bütçeler ne kadar da çoktur. Öz eleştiri yapmaları bile kendilerini mütevazı göstermek içindir çoğu zaman.
İktidarda olmak için, hep en önde olmak için yaşarlar ve her türlü gayri meşru yöntemleri; hiçbir ahlaki değeri gözetmeksizin uygulamaktan çekinmezler. Bugün ak dediklerine yarın kara demekten imtina etmezler. Bu hallerinden de hiç pişmanlık duymazlar. Dünyadaki kavgaların sebebidir bu kibir ve hırs ancak sonunda “Ne kendisi eyledi rahat ne aleme verdi huzur yıkıldı gitti cihandan dayansın ehli kubur” sözüne muhataptırlar…
Bir yönüyle kişinin kendi nefsini putlaştırmasıdır kibir. Kadim medeniyetimize göre şeytanın Cennetten kovulma sebebidir… 
Ariflerin özüne dönmesi hakikat arayışlarının bir sonucudur. “Hoşca bakın Zatınıza” dediği kibir değildir, hakikattir. Eşrefi mahlukat olan insana ruhundan üflenendir öz. Şeyh Galip ne güzel söylemiş:
“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen”
Muhabbetle…