Pandemi tedbirleri kapsamında uygulanan kısıtlamalar ve yasaklar ile insanların sağlıklarını koruma çabası neticesinde kurallara genellikle uyulması sonucunda sokaklar sessiz ve sakin kalmıştı. Hafifletilen kısıtlamalar ve kalkan yasaklarla birlikte sokaklar yavaş yavaş kalabalıklaşmaya ve eski halini almaya başladı. Bu virüs döneminde dikkat ettiğimiz hijyen ve sosyal mesafe kurallarını unutarak virüs öncesi duruma çok çabuk döndük. Henüz virüs tehlikesi geçmediği için biraz daha sabırlı davranıp dikkat etmekte fayda var
Hafta sonu piknik alanları ve deniz kenarları doldu taştı. Tabii ki birkaç aydır tedbirlerden sıkılan insanların pikniğe gitmesi yada denize girmesi kadar doğal bir şey yok. Ama doğal ve pek hoş olmayan ise piknik alanlarında, parklarda ve deniz kenarında sorumsuzca bırakılan çöplerdi. Oysa ki virüs bize hijyen ve çevreye duyarlılığını öğretti diye sevinmeye başlamıştık…
Virüs insanları sağlık olarak tehdit etmeye devam ederken diğer taraftan da ekonomik olarak da tehdit etmeye devam etmekte. Hafifletilen ve kaldırılın yasaklara rağmen piyasalar ekonomik olarak virüs öncesine dönemedi. Bu durumunda devam edeceği aşikar gibi görünüyor.
Sokak ekonomisinden geçinen esnaf ve çalışanlar için ise henüz bir şey değişmiş görünmüyor. Hala iş yok, hala sıkıntı devam ediyor.
Asıl tehlike ise bu durumun bu şekilde devam edip uzun sürmesi, sırtını ve ekonomisini turizme dayayan Alanya için hiç iyi olmayacaktır. Ekonomimizin lokomotifi turizmin istenilen seviyelere gelmemesi durumumda can çekişen turizm esnafını ve turistik işletmeleri de ekonomik olarak daha da etkileyip bitirme noktasına getirecektir .
Devletçe alınan kararlar, önlemler ve destekler şuan için geçici fayda sağlasa da devamında ne olacağı belirsiz gibi görünüyor. İşler daha da zorlaşmadan daha köklü tedbirler alınıp bu geçiş dönemini en az zararla en kısa zamanda atlatılması gerekiyor.
Esnaflarımız kiralarını ödeyemez durumda. Bu öngörülemeyen daha önceden tahmin edilemeyen kiriz nedeniyle Alanya olarak gayrimenkul sahiplerinin kiracılarına biraz esnek davranmaları, imkan ve olanakları dahilinde bu senenin kiralarını almamaları yada indirime gitmeleri veya öteleyerek esnaflarına sahip çıkmaları bir nebzede olsa esnafımızın krizi daha da az hasarla atlatmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca esnafına sahip çıkan vicdanlı gayrimenkul sahiplerine de devletin sahip çıkıp bu yılki kiradan aldıkları gelir vergisiyle belediyelere ödenen emlak vergisini almayarak destek çıkmalıdır. Halk olarak da yerel esnaflardan alışveriş yaparak onlara ayrıca destek olmuş oluruz...
Kriz öncesi renkli düğünlere ev sahipliği yapan Alanya da yasaklar ve kısıtlamalar nedeniyle düğünler ertelendi yada iptal edildi. Bu nedenle geniş bir hizmet ve ürün yelpazesine sahip düğün sektöründen geçimini sağlayan, iş yapan, çalışan birçok esnaf grubu işsiz kaldı. Ayrıca düğünlerimizin ve eğlence sektörünün vazgeçilmezi ve kültürümüzün bir parçası olan özelliklede geçimini sadece bu işten sağlayan hiçbir yan geliri olmayan müzisyenlerimiz ve yerel sanatçılarımızda çok zor durumda kaldılar. Onlarında ayrıca desteklenerek sahip çıkılması geçimlerini sağlayabilmeleri için gerekli adımların atılması gerekmekte.
Turizm çalışanlarının durumu ise hiç iç açıcı değil. birçoğu sezonluk işçi olarak çalıştıkları için devletin uyguladığı işsizlik veya kısa çalışma ödeneği vs.. olanaklardan yararlanamamakta. Turizm çalışanları ve işçileriyle ilgili olarak da gerçek bir çözüm yolu bulunmalıdır Her krizden en çok etkilenen ve işsiz kalan kış dönemini boş geçiren bu çalışanlar için köklü bir çözüm bulunması elzem bir durumdur.
Lafın kısası, işin özü; Hiç bir şeyin göründüğü gibi güllük gülistanlık olmadığı; birlik ve beraberlik içinde kötü gün dostlarına çok ihtiyaç duyduğumuz sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Beklenmedik bir anda gelip hazırlıksız yakalandığımız, hayatımızı her yönüyle olumsuz etkileyen bu virüs krizini oyalayıcı boş laf ve vaatlerle değil de gerçek icraat ve uygulamalarla daha rahat atlatabiliriz…
Saygılarımızla, Sağlıcakla kalın…