İnanılmaz zor süreçlerden geçiyoruz. Esnaf, turizmci, sağlıkçı, kamu kurumları, özel firmalar ve daha niceleri.

Geçirdiğimiz pandemi sürecinde elbette ki en çok gündeme getirdiğimiz konu, EKONOMİ!

Peki bu süreçte birçok fedakarlık gösteren iş kollarımız dışında, ÖĞRENCİLER'imizi düşündük mü?

Pandemi için olağanüstü durumlar hayatımıza girdiği andan itibaren, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı toplum sağlığı için ciddi tedbirler almış ve uzaktan eğitim modelini öğrenci arkadaşlarımızın hayatına adapte etmişti.

YKS, LGS, ALLES derken, hayatlarımıza renk, ses, ahenk vermek ve ülkemizin aydınlık temsilcileri olmayı hedefleyen, Güzel Sanatlar bölümlerinde eğitim alan dostlarımızı sanki hiç düşünmedik…

TRT EBA'da tüm kültür derslerini rahatlıkla bulabilen öğrencilerimiz, peki mesleki eğitimlerinde ne durumdalar?

Bilmek zorunda olmayabiliriz fakat, ben biraz bahsetmek isterim, naçizane…

Müzik bölümü sınavına girecek olan bir sanatçı adayından ilk olarak, piyanodan verilen tek ses, çift ses, üç ses, ve dört sesi duyması ve yinelemesi istenir. (Tek sesten sonraki tüm sesler, aynı anda basılır ve basıldıktan sonra öğrencinin sesleri ayırması beklenir.)

Daha sonra, adaya tartım (ritim) sorusu sorulacaktır. (Bir öğretici, çalmış olduğu ritmin öğrenci tarafından aynısının, tekrarını yapmasını isteyecektir.)

Sınavın birinci aşamasının son hamlesi ise ezgi (melodi) tekrarı olacaktır. (Piyanodan çalınan melodiyi, enstrüman olmadan sesi ile tekrar etmesi gerekir.)

Sanatçı adayı, birinci aşamayı geçtikten sonra, hayatına yön verdiği zamanlarda, hangi müzik dalını seçecekse, onunla ilgili ayrı bir sınava tabii tutulur. Piyano, keman, fagot, korno, bağlama, şan, kompozisyon v.s.

Resim bölümü, grafik bölümü uzaktan eğitim için biraz daha elverişli olurken, müzik bölümünde saniyeler gecikmesin diye, ses stüdyolarında akla gelmeyecek tutarda cihazlar bulmak günümüzde mümkün.

Ufacık bir bağlantı hatasında, kullandığımız görüntülü konuşma uygulamalarının, çoğumuza sinir krizi geçirttiği olmuştur heralde.

Peki..

Gelelim asıl soruya…

Ortaöğretimini sanat okulunda görsün veya hayatına, herhangi bir Güzel Sanatlar kolu ile devam etmeye karar versin…

Yukarıda birazcık olsun bahsettiğim bir sınav türü (YETENEK SINAVI) harici birde, YGS sınavını da önünüze koymayı unutmayınız..!

Geleceğin aydınlık yüzleri, bu şartlar altında mesleklerini ne şekilde ellerine alacaklar?

Yıllardır hayatımıza oturan, "Hiç değilse altın bir bileziğin olsun" söylemine nasıl hayat bulduracaklar?

Sanırım ki hepimiz ne meslek olursa olsun, "Kolay Olmadığını" biliyordur.

Belki bu yazım, Türkiye'de sanat ve sanat eğitimine şekil vermeyecek fakat, en azından "Türkiye'de sanatçı olmak" için neler yapıldığı hakkında, ufakta olsa bir fikir verebilecektir. (NAÇİZANE)

Sesleri çıkmayan, fakat hayatları boyunca "ÇOK SES" çıkarmak zorunda olan sanatçı adaylarımızı unutmayalım...

Onları, yollarından vazgeçirmeyelim…

Tiyatro, resim, müzik, heykel…

Branş farketmeden, onlarla güzel Dünya…

Görmesekte, duymasakta en azından hissedebilmeyi kaybetmemek ümidiyle...

Dip Not: (Sınav işleyişinde takdir edersiniz ki, EKSİK var, FAZLASI yoktur…)