Geçen gün bir dostum, Yakup Bey Afrika 2’yi hala bekliyoruz deyince, tamam dedim, yazmaya devam. Farkında olmadan aradan baya zaman geçmiş.
Türkiye’de gündem o kadar hızlı değişiyor ki, günlük değil anlık. Basılı gazeteciliğin işi gerçekten zor. Haberler çok hızlı eskiyor. İsveç’te ya da Finlandiya’da yaşamak çok sıkıcı olmalı. Değişen tek şey hava durumu. Aslında o bile çok değişmiyor.
Hakkari’de şehit düşen aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, geride kalan kederli ailelerine sabırlar dilerim. Başımız sağ olsun. Bu vatan sizleri ve sizlere yapılan hainliği asla unutmayacak.
31 Mart’ta ülkemizde yerel seçimler yapıldı. Halkımız büyük çoğunlukla sandığa gitti. Demokrasi kazandı. Bu vesile ile Alanya’mızda tekrar seçimi kazanan Sn. Adem Murat Yücel’i tebrik ederim. Diğer taraftan Antalya’mızın Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan Sn. Muhittin Böcek’i de tebrik ederim. İnşallah uyumlu çalışırlar. Kazanan Alanya’mız olsun, ülkemiz olsun. Her ikisine de kolaylıklar dilerim.
JOSEF SURAL
Çok fazla yazıldı. Sosyal medya tartışmalara katılmak tarzım değil. Yorum yazanlar bazen ipin ucunu kaçırıyor.
Alanya’mızın, futbol takımımızın, değerli, genç, çalışkan ve efendi oyuncusu Josef Sural’ın zamansız ölümü bizleri derinden yaraladı. Allah’tan rahmet dilerim. Mekanı cennet olsun. Geride kalanlara Allah sabır versin.
Din bilgim sınırlı, Yayla’da Kemal hocadan öğrendiklerim, muhtasar ilmihal vs. İnancımız tam. Dinimize, kitabımıza, yüce yaratıcımıza, onun peygamberi Hz. Muhammed S.A.V.’e şükür inancımız var. Merhametliyim. Allah’ın yarattığı insan ve diğer yaratıklara saygılıyım.
Josef’in 2,5 aylık çocuğunu kucağında, diğer kız çocuğunu elinde görünce yüreğim cız ediyor. Ağlayarak ülkeyi terk eden eşi. Yani söyleyecek söz bulamıyorum. Aslında söyleyecek o kadar söz var ki…
Ama benim sözlerim değerli Hocalarıma; Lütfen cevaplayın. Eşim yabancı. Eşim yani, aynı evde aynı havayı soluduğum, hayat arkadaşım. Sizlerinki gibi. Yüce yaratıcıya inanır. Dürüst’tür. Hayatta hak yemez. İnsanları ve Allah’ın yarattığı tüm varlıklara değer verir, merhamet gösterir. Çevreye önem verir. Vs.
Bu arada dinimize ve inançlarımıza sonsuz saygılıdır. İki yavrumuz var. Alanya’da doğdular. Alanya’lılar. Şimdi bizim halimiz ne olacak? Bizim yerimiz neresi?
Başka soru, Obradoviç bize Eurolig şampiyonluğunu yaşattı yeri neresi? Edison ampulü buldu dünyamız aydınlattı yeri neresi? Steve Jobs elinizdeki telefonu buldu yeri neresi? Hani fetva verirken twitt attınız ya, Jack Dorsey, yeri neresi? Başın ağrıyınca attığın aspirin’i bulan adam var ya Dr. Felix, yeri neresi?
Dua ederken durmadan, Hz. İsa’ya, Musa’da diğer bütün peygamberlere rahmet diliyoruz. Ama onlara inananlara rahmet dilemiyoruz öyle mi? Bir çelişki yok mu hocam? Bu adamlar ayrıca aynı yaratıcıya inanıyor. Biz Allah diyoruz, (Hoş, kendi dilimiz de Tanrı deyince de kabul görmüyor) , birisi God diyor, başka birisi Gott diyor. Cennet, cehennem, melekler, hepsi var.
Eşimin ismi Gabriela ( Cebrail Melek), Oğlumun ismi Mikail Melek ne olacak şimdi Hocam?
Şöyle mi olsun, hırsız olsun, uğursuz olsun, hak yesin, sahtekarlık yapsın, kadınları sokakta delik deşik etsin, ne ölüye ne diriye saygısı olsun, karşıdan karşıya geçerken üstüme araba sürsün, komşunun tavuklarını fasulye bahçesine girdi diye zehirle yemlesin. Euro’yu bozarken, 6,6 yerine 6’ya bozsun. Taksiye bindirince yabancı diye tur attırsın, sokakta gördüğü her yabancı kadına başak gözle baksın, ama kendi bacısına onun binde biri yapılınca başka birşey yapsın? Ufacık kız çocuklarına sarkıntılık etsin. Çoğaltabilirim örnekleri ama konu bu değil. Sonra da giderken rahmet dileyim öylemi?
Bu talihsiz açıklamaların hiç zamanı ve yeri değildi. Alanya’ya gibi dünya’nın 76 ülkesinden, 45 Bin kişinin evi olan, yıllık 4 Milyon turisti ağırlayan bir yerin din alimi bu sözleri sarf etmemeli. Geçimini de direk ve dolaylı olarak onlardan sağlayan bir yer için çok talihsiz sözler di.
Allah herkese akıl versin.
Sürç-i lisan ettiysek affola.
Allah rahmet eylesin Josef, Mekanın cennet olsun kardeşim.