Bir gece ansızın devletimiz nereye gitmek isterse, sorgusuz sualsiz gidelim. Anlarız ki; devlet aklı çalışıyor, ülkemizin bekası için gereken yapılıyordur. Bizlerde vatanını koşulsuz seven insanlar olarak destekleriz. Düşmana korku, dosta güven veriyor, bir gece ansızın.. Ancak bizim başımıza gelen bir gece ansızın kararlar tamamen farklı yönde tezahür etti. Şöyle ki; Türkiye’den gayrimenkul edinen yabancıların, aldıkları gayrimenkulde yaşayabilmeleri için gayrimenkulün tapu senedinde gösterilen bedeli 200 bin dolardan aşağı olamayacak. 17 Ekim 2023’ten önce gayrimenkul alanlar için değil, bu tarihten sonra alanlar için geçerli olacak. Buyur buradan yak Deniyor ki; kulaktan dolma kayıt dışı ekonomiyle mücadele. Türkiye’de yapılan tapu işlemlerinin neredeyse tamamına yakını kayıt dışı. Öyle ya da böyle. Neden kanun tümden ele alınıp Türk’e ve Ecnebiye aynı muamele yapılmıyor? Deniyor ki; seyreltme politikası. Mülteciler pek seyrelmiyor, oysaki sadece para harcamaya gelen yabancı yatırımcılar seyreltiliyor. Türkiye’de, özellikle yabancılarla yapılan gayrimenkul ticareti, ülkemizin döviz kazancı elde etmesi bakımından çok önemli. Teşvik yasası var. Dünya’nın birçok ülkesi değişik programlar ile yatırımcıları kendi ülkesine çekmekte. Dubai, BAE, İspanya, Portekiz, İtalya, Yunanistan, Kıbrıs, Karadağ ve birçok ülkede yatırım amaçlı gayrimenkul satılmakta. Bu ülkelerde belirli bir miktar yatırım yapılırsa altın vize uygulaması yapılıyor. 5 sene gibi direkt ikamet edebilme durumu. Örneğin sadece İspanya’dan satılan gayrimenkul miktarı 2 milyon civarında ve katlanarak devam ediyor. Yasal olarak, 2003 yılından beri, yabancılar Türkiye’den gayrimenkul edinmekte. Bizde yaklaşık 245 bin civarında gayrimenkul satılmış. Peki gayrimenkul alan bir yabancı ne yapıyor? - Ev alıyor. 72 çeşit sektör para kazanıyor. Beyaz eşya, perde, mobilya, klima, ev mefruşat vs.. - Evine geliyor. Türk hava yollarına biniyor, havaalanından araba kiralıyor ya da hava alanı transferi satın alıyor, evine gelirken, bakkal ve manavdan alışverişini yapıyor. - Hastaneye gidiyor, dişçiye gidiyor. - Taksiye binip restorana gidiyor, yiyor, içiyor. - Pazara gidiyor, mango ve avokado alıyor. - Mağazalarda alışveriş yapıyor. - Sadece ve sadece para harcıyor. Üstelik bu adamlar evi olduğu için en az 2 defa Türkiye’ye geliyor. Hayatta Türkiye'ye gelmeyecek insanlara bizim reklamımızı yaparak Türkiye’ye gönderiyor. Bu arada dostlarını da evinin yakınındaki otellere gönderiyor. Son zamanlarda oluşturulan yabancı algısı - Yabancılar Alanya’da ve Antalya’da ev fiyatlarını arttırdı. YANLIŞ. Ev fiyatlarını arttıran enflasyonist baskı ve inşaat maliyetleridir. Bakın en fazla emlak değeri artan yerler, Amasra, Konya.. Anadolu’nun her yerinde ev fiyatları arttı. - Yabancılar kira fiyatlarını arttırdı. YANLIŞ. Kira fiyatlarını arttıran, yükselen ev fiyatları, fiyat-getiri performansı ve aç gözlü ev sahipleri. Hiç kimse bile bile evlere fazla fahiş ödemek istemez. Bakın büyük şehirlerde ev sahipleri öğrencilere ve bekarlara evleri bölerek fahiş fiyatlardan kiralanmaktadır. Bunda yabancıların kabahati nedir. Kaldı ki yabancıların kiraladığı evler Amerikan mutfaklı, 1+1, mobilyalı daireler. Hangi Türk bu evlerde yaşar söyleyin lütfen? - Ülke yabancılara satıldı, Filistin’e döneceğiz. YANLIŞ. Bu kadar saçma bir düşünce olamaz. Sadece Almanya’da 2 Milyon 500 Bin, Berlin’de 200 Binden fazla Türk yaşıyor. Belçika, Hollanda, Fransa, İsveç. 6 Milyon’dan fazla Türk Avrupa’da yaşıyor. Buyurun işgal edelim. Son durum Önce bazı bölgelere kısıtlamalar. Yani ev alabilirsin ama oturamazsın. Sonra aldığın evi kiralayamazsın. Şimdi de oturuma açık yerlerde, evinde oturacaksan, tapuda evin bedeli 200 bin dolardan az olmayacak. Şunları açıkça ifade edelim; Alanya özelinde, 2022 yılına gelindiğinde olması gerekenden 4 kat fazla satış olması sebebiyle çok kontrolsüz ve haddinden fazla yapılaşma ortaya çıktı. Gerek covid salgını sonrası biriken para, gerekse Rusya-Ukrayna savaşından kaçanlar olağanüstü volüm yarattı. Gayrimenkule aşırı yabancı talebi oldu. Bu arada memlekette parayı toparlayan üç-beş kişi birlikte müteahhit oldu. Yeni müteahhitlerimiz yani. Fırsat bu fırsat. Zaten yürüyen her canlı emlakçı idi. Diğer taraftan zamlar altında ezilen vatandaşın canı yanınca günah keçisi lazımdı. Savaştan kaçan yabancılar bir anda günah keçisi oldu. Herkesin de işine geldi aslında. Eğri oturup doğru konuşalım. Şimdi yabancılar gitti. 1+1 daireler boş. Görüldüğü kadar ile de kiralık daireler için hiç bir ev sahibi kirayı indirelim demiyor, üstelik yılbaşını bekliyor. Yağmur yağarken ben ıslanmam diyemezsin Ben yinede doğruları söyleyeyim. Yabancılar rotayı, Dubai, İspanya ve diğer ülkelere çevirdi. Hazır, projeden ev alanlar da iptallere başladı. Sektör önü hiç tahmin edilemeyen çıkmaza girmek üzere girdi. Gayrimenkul alan bir yabancının evinde oturabilmesi için, tapu değerinin 200 Bin Dolar değerinde gösterilmesi tamamen yanlış, mantığa ve vicdana aykırıdır. Yatırımcılar, hem gayrimenkul alıcısı, hem satıcı çok büyük zarar görecektir. Uygulama, sadece Alanya’dan 2,5 Milyar dolar kazanç elde eden ülke ekonomimizin zararına olacaktır. Alanya için söylüyorum 2003 yılından beri, gayrimenkul sektöründeyim ve bu yatırımcılarım ne güçlüklerle ülkemiz getirildiğini biliyorum, sizi temin ederim böyle bir kriz görmedim. Bir günde yönetmelik değiştirilmez. Bir değişiklik yapılırken, sektör den görüş alınır, yatırımcıların zarar görmemesi için termin verilir. Umarım sayın yetkililer hatalarını anlar ve aklı selim düzenlemeler yaparlar. Buraya kadar yazıyı okuyanlar, oh olsun inşaatçılara ve emlakçılara gibi mesnetsiz yorumlar yapacaklar. Ancak bu yazıyı piyasaları çok iyi takip eden bir “Marka Kent” uzmanı Dr. kardeşiniz olarak yazıyorum. Gayrimenkulü bir defa satıyor inşaatçı ancak bundan istifade eden genel olarak ülkemiz. İnsanlarımız,esnafımız, ekonomimiz. Rahmetli Demirel’in dediği gibi yağmur yağarken ben ıslanmam diyemezsiniz. Hepimiz çok kötü ıslanacağız. Kaza olur diye kimse arabaya binememezlik yapmıyor. Kanunları işletelim. Yasalarımız herkese eşit davransın. Hiç kimseyi başı boş bırakmayalım. Burası muz cumhuriyeti olmamalı. Yatırımcının güvenini tesis edelim. Hem kazanalım, hem kazandıralım. Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutluyorum. Kurtuluş savaşımızın kazanılmasında emeğini geçen, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, ülke uğrunda hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmetle anmak istiyorum. Allah hepsinden razı olsun. Ruhları şad olsun. Yaşasın Cumhuriyet.