Alanyaspor, Süper Lig'e çıktıktan sonra iki binlerde olan taraftar sayımız cazibe merkezinde olduğumuz için doğal olarak yükseliyor. İstanbul takımları ile oynarken de bu sayıların arttığını yıllardır görmekteyiz. Bu sayıları daha da arttırmak elimizde, kaybetmek de elimizde iken Alanyaspor taraftarına yön verenler, özellikle de sosyal medyayı etkin kullananlar şehir milliyetçiliği yaparken çok dikkatli olmalıdır.
Şehir milliyetçiliği yapmak istiyorsan, önce o özenti duyduğun taraftarı örnek almayı bırakacak, onlar gibi nasıl oluruz çalışması yapman gerekir. Küfürlerin ve argo konuşmaların hiç eksik olmadığı sitelere girerek, orada gördüklerini burada uygulamaya kalkmak veya paylaşımlarda bulunmakla yeni nesli nasıl Alanyaspor’lu yapacağız değil başka şeydir. Biz sosyal medyada sadece kendi arkadaşlarımızın göreceği paylaşım yapıyoruz, Alanya aleyhine bir olayda direkt muhataplarına tepki koyanın sayısı 10’u geçmezken, biz halen tribüne gelen insanların tuttuğu takımla uğraşıyoruz. Önce tribünde, sosyal medyada örgütleneceksin, o özenti duyduğun şehir takımları gibi her alanda kulübün haklarını savunacaksın, sonra şehir milliyetçiliği yapacaksın. Sen başarı varken yanında, takım kötü durumda iken düşme naraları atarsan, başkanına veya camiana saldırı anında kafanı kuma gömerek sessiz kalırsan şehir milliyetçiliği lafı boşlukta kalır.
Öyle bir hale geldik ki, sosyal medyada, TV'de ve her alanda, A, B, C takımları ile maç yaparken insanları itmeye başladık. Tabi ki, sosyal medyada dönen geyikleri bu yazdıklarımın dışında tutuyorum. Bizim yapmamız hangi takım taraftarı olursa olsun, kucaklamalıyız ve bir sonraki maça gelmesi için teşvik etmeliyiz. Siz sanıyor musunuz ki, o kemik taraftarlar dediğimiz kişilerin ikinci takımları yok. Çok azının yok da olsa genelinin var. Ama sosyal medyada yazarken sanırsın, 20 yıldır bu takımın peşinde. Birkaç beğeni ve yorum alınca da yaptığının doğru olduğunu düşünerek, aynı doğrultuda devam ediyor.
Daha yazacak çok örnek var ama insanların hatasını yazdığın zaman kızıyorlar, eleştirilerin olumlu taraflarını görmek istemiyorlar. Normal taraftar değil ama bazıları bize argo tabirle çakmak için fırsat kolluyor. Bizler ulusal basından şikâyetçiyiz ama izlemeye devam ediyoruz. Hatta bu yorumcuların ve basında yazanların yorumlarını paylaşarak onların reklamını yapıyoruz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demez mi insan. Kaldı ki eğer bana şehir milliyetçiliğinden bahsedeceksen önce yerel medyaya, yerel yorumculara bak, bu takımlar nasıl övülüyor. Bunda bir şey yok herkes özgür ama bu kulübe para kazandıran insanlar üzerinden yapılan bu şehir milliyetçiliği sözleri beni yormaya başladı. Siz siz olun, yazılan, bu konu üzerine yorumlanan her şeye itibar etmeyin, tribüne gelen insanları dışlamayın, kucaklayın. O maçta veya sosyal medyada tepki gösterdiğin kişi bir maç sonra seninle destek verebilir. Hem iteceğiz, hem de taraftar sayısı az diyeceğiz. Büyüme ve büyük kulüp olma dediğimiz şey itmeyle değil, herkesi kucaklama ile olur. Unutmayın ki, hızla büyüyen Şehirde gelenleri Alanyaspor’lu yapmak, kolay değil, değişimi hemen istemek ise hayalciliktir. Bunlar sadece çalışma ile olur.