İbibik kuşu anatomisi gereği çok pis kokar. Öyle ki yuvasının yanından bile geçemezsiniz.  Bu, kuyruk bezlerinden yaydıkları özel bir kokudur. Rivayete göre yakın dostu kırlangıç ibibik kuşunu ziyaret gider.  Yuvada keskin bir koku vardır. Koku öyle ağırlaşır ki kırlangıç oturamaz hale gelir. Geldiğine geleceğine pişman olmuştur ama çekindiği için de durumu bir türlü ibibik kuşuna söyleyemez. Gideceği vakit artık dayanamaz ve durumu dostane bir şekilde “Bak ibibik kardeş! Kırılma, darılma ama bilirsin dost acı söyler. Benim gizlim saklım yoktur, ne düşünürsem onu söylerim. Dostum beni yanlış anlama ama yuvan biraz kokuyor, hatta biraz değil felaket kokuyor. Hiç burnun koku almıyor mu senin? Aç biraz havalandır, temizle yuvanı da” der. İbibik utanıp sıkılır, lakin kırlangıcı da güveni tamdır. Neyse, kırlangıç gider ve bizim ibibik kuşu yuvayı siler, süpürür, temizler. Kırlangıcı çağırır, kırlangıç yine aynı şekilde koktuğunu, kokunun buraya sinmiş olduğunu ve bu yüzden yuvasını en kısa zamanda değiştirmesi gerektiğini söyler. İbibik kuşu dostuna çok güvendiği için gidip başka bir yere yuva kurar. Yeni bir ağaç, yeni bir çevre, yeni arkadaşlar derken hayata sıfırdan başlayacaktır. O kokulu günleri geride bırakıp, unutmak için elinden geleni yapıp binbir gayretle yeni ortamına alışmıştır ki kapısı çalar. Kırlangıç daha kapıdan girer girmez yine yüzünü ekşitir. Yine aynı koku adeta yüzüne çarpmaktadır. Kırlangıç eskisinden pek farklı olmadığını görür ve ibibiğe bir kez daha yuvasını değiştirmesini telkin eder. İbibik utanır ama çaresiz o yuvadan da taşınır başka bir yere. Çok geniş, aydınlık ferah bir yuva seçmiştir bu sefer kendine. ”Bu sefer belki gitmiştir o koku her yer mis gibi kokmaktadır kendisi gibi” diye düşünürken kapı çalar, kırlangıcı görünce sevinir ve “Artık evim çok güzel kokuyor.” der. Kırlangıç yüzünü ekşiterek. “Dostum bu yuva da çok pis kokuyor, bence bunu da değiştirmelisin.” deyince ibibik dayanamaz ve şu tarihi cevabı verir. “BENDE BU GO¨T VARKEN C¸OK YUVA KOKUTURUM…” der. Eee bu hikâyeyi niye yazdınız hocam diye sorarsanız: İşte gerçek hayatta da yaşadıklarımızdan kalan izler aynı bu koku gibi rahatsız eder ve biz kendimize bakmak yerine yuva değiştirmeyi tercih ederiz.  Yani alışkanlıklarımızı ve döngülerimizi değiştirmediğimiz sürece iş değiştirmek, ev değiştirmek, partner değiştirmek sorunumuzu çözmez. Bir yolunu bulur gittiğimiz yeri de kokuturuz. Keşke her birimiz hiç¸ olmazsa ibibik kadar içgörü sahibi olsak dünya ne güzel olurdu… BENDE OLAN NEREYE GİDERSEM GİDEYİM BENİMLE GELECEKTİR.