Siyaset, adâb-ı muâşeret (terbiye, nezaket ve görgü kuralları) çerçevesinde halka ve hakka hakkaniyetle hizmet için bir araç olmalı. Günümüzde memleketin kalkınması için gerek fikren, gerek bedenen gerekse madden ve manen mücadele eden/etmek isteyenler var. Bunların var olduğu gibi işi gücü fitne çıkarmak, hizipçilik yapmak olan bir güruhta bulunuyor.
Kimisi kendi partisi içindeki gelişmeleri şahsi hesaplarını dikkate alarak baltalamak ister kimisi her şeyi kendi bildiğini sanarak ahkam keser. Bu sadece belirli bir partiye has mesele değildir. CHP’de genel başkan uygun görmüş liyakatına ve partililiğine kanat getirerek CHP Parti Meclisi listesine Sevgi Kılıç’ı yazarak dikkatleri çekmişti. Bu durum Alanya CHP’de her şeyin en iyisini ben bilirimci bazı yönetim kurulu üyeleri tarafından kantarın topuzu kaçırılarak eleştirilmişti. Elbette edep sorunu sadece başörtüsü hazımsızlığı çekenlerle sınırlı değil, bazıları ise “en iyi benim kafam çalışır, sizin kafanız çalışmaz” diyerek başkalarını hor görmekte bu durum kulaktan duyma mevzu değil kulaklarımla şahitlik ettiğim konular. Siyasette başarısızlığın temel unsurlarından olan böyle yönetim kurulu üyeleri aslından tepki çeksede biz bedel ödedik diyerek kendilerini bi şekilde listelere maalesef yazdırıyor. Bazıları ise hizipçilik yaparak küçük olsun benim olsun derdinde, büyükleri bunlara yanlıştan dönmeleri için gerekli dersi veriyor.