Alanya’nın tabi güzelliği ile en dikkat çeken bölgesi Dimçayı’nın canını çıkartıyorlar.  Piknik işletmelerinin foseptik çukurlarından çaya sızıntı olduğu iddiası insanı rahatsız ediyor. 
Şehrin en güzel alanlarından olan yerli ve yabancı tatilcilerinde mutlaka gittiği Dimçayı, 32 piknik işletmesinin atık suyuna kurban edilmemeli. Sızdırmaz olarak inşa edilen çukurlardan son yıllarda vidanjör yardımı ile tahliye yapılmadığı bilgisi geliyor. Geleneksel foseptikler ise vidanjöre ihtiyaç dahi duymadan toprağa sızıyor. Atıksu, toprağın emilimi ile çaya karışmakta. Bunun en kuvvetli delillerinden birisi de son yıllarda çayda normalin üzerinde büyüme gösteren su çayırları.  
DSİ başta olmak üzere gerek Tarım ve Orman Bakanlığı ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile bu kurumların verdiği yetkiye göre yerel yönetimler buralarda denetim yapmalı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASAT tarafında ivedilikle kanalizasyon şebekesi tamamlanmalı.  
O bölgede sadece piknik yerleri değil aynı zamanda evler ve diğer işyerlerinin de atık suyu var. Kanalizasyon hattı yapılmazsa bu çay Akdeniz’e daha çok pislik taşır. Denize tahliyeyi afişe eden ilgili bakanlık Dim Vadisi’nin çevresel değerlerini koruyacak tedbiri uygulamaktan geri durmamalı.  
İnsanların eğlence ve dinlencesi için mesai veren piknik işletmelerinin kendi bindiği dalı keser hallerine karşı da önlem alınmalı. Şehrin her bölgesinde turizm faaliyeti gösteren diğer tüm işletmeler gibi Dimçayı bölgesindekilerde hijyen ve fiyat açısından denetlenmeli. 
Birde animasyon olsun diye çaydan motor yardımı ile bastıkları suyu şelaleye dönüştürüp Dimçayı yoluna akıtanlardan verdikleri zarar tahsil edilmeli. Onlar şov yapacak diye bizim vergilerimizle sürekli yol altyapısı düzenletilmemeli.