İnsanoğlu muhakkak ki sağlıklı bir ruh haline sahipse beğenilmeyi sever. Nefse hoş gelen beğenilme arzusu aşırıya kaçar ise, bu insanı boş bir alemde felakete götürür, durur. Kadim medeniyetimiz bize kalbinde zerre kadar kibir olanın hakiki manada bir inanca sahip olmadığını söyler. Kibir kendini beğenmek değildir, kibir hakkı kabul etmemektir, insanlara tepeden bakmaktır. Herkes kendini beğenir güzel bir elbisesi, bakımı olduğu zaman insanın kendisini iyi hissetmesi beklenen bir durumdur. Ancak her hareketini, giyimini, başarısını başkasının beğenmesine göre belirleyen için durum artık bir ruhsal probleme dönüşmüştür. İnce çizgiyi ayırt edebilene ve hayata pozitif bakabilene ne mutlu… Bir de gösteriş meraklısı tipler vardır. Bu hal, artık beğenilme arzusunun ötesinde hava atmak, gösteriş yapıp, başkasını malı, mülkü, mevki ile ezmeye çalışmak gibi özünde bir zavallı durumudur. Rahmetli dedem bu tiplere “gösteriş budalası” derdi… Kadim medeniyetimiz gösterişi, riya kelimesi ile izah eder. Yapılan iyi işlerin bile katıksız sırf Allah rızası için olması kabulünün şartıdır. Zaten iyilik karşılıksız olursa iyilik olur, aksi takdirde çıkar için menfaat için beğenilme için yapılırsa olsa olsa riyakarlık olur. Niyet yapılan işin önünde gelir. İyilik de bile beğenilme arzusu aşırı olursa umulan fayda boşa gidebilirken sadece başkasına caka satmak için yapılan gösterişlere ne demeli bilmem… Üzülerek gerçeği ifade etmek gerekirse; çağımız çıkarcı, menfaatçi, cimri bir nesili beraberinde getirdi. Bu gidişe alternatif ise insani değerlere sarılmaktır. Devletlerin gücünü askeri ve ekonomik alanlardaki ilerleme ile ve görkemli binalarla sınırlı tutmak da yanlış bir bakış açısıdır. Şeyh Edebali Osman Gazi’ye verdiği öğütlerde ne güzel söylemiştir.” İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!” … Devletlerin asıl gücü vatandaşının refahı ve huzuru ile de ölçülmelidir. Bir şirketin başarısı sadece şirket sahibinin değil onun çalışanlarının da omuzundadır. Şirketin görkemli, gösterişli olması elbette istenen bir durumdur. Bu görkemin, gösterişin geri planında çalışanlar mutsuz, yoksul ve huzursuz ise bu gösterişin sürdürülebilir olması mümkün değildir. Birlik beraberlik ruhu, sevgi muhabbet bağı olmadan güç ile gösteriş ile bir yere kadar gidilebilir… Fani dünyanın zevkine, malına, şöhretine, alkışına aldanmayan canlara selam olsun…