Yıllardır gittiğim kardeş ülke Azerbaycan’ının işgal altındaki bölgeleri haricinde neredeyse gidilmedik yerini bırakmamıştım. 
   Azerbaycan’lıların kara leke olarak gördükleri işgal altındaki Karabağ topraklarının hem askeri hem de siyasi olarak büyük bir zaferle başarılı bir şekilde kazanılmasından sonra 28-30 yıl süren Azerbaycan vatan topraklarının Karabağ bölgesindeki ayrılıkçı Ermeni esareti sona ermiş oldu. 
   Azatlığa kavuşan topraklar Ermeni yerleşimcilerin yaşadığı yerler haricinde yerle yeksan edilmiş ve Türklük adına ne varsa silinmeye çalışılmış. Hatta buna mezarlarda dahil edilmişti. Yaşam olmayan Şehir, köy kasaba ise korku filmlerini andıran birer hayalet şehre dönüştürülmüştü…
  Şimdilik izin alınarak gezilebilen Karabağ topraklarına giriş için gidilen araç pilakası üzerine portal denilen kayıt yapılmakta, bazı ülke vatandaşlarına giriş izni verilmese de biz Türkler oturum iznimiz var ise Azerbaycanlılar gibi özel araçlarla gidebilmekteyiz. Şayet oturum izni yok ise turizm firmalarının düzenlemiş olduğu turlara katılarak belirli bir ücret karşılığı portalımızı yani iznimizi alabilmekteyiz.  
     Benimde her defasında turistik olarak giriş yaptığım Azerbaycan’da gözlediğim kadarıyla turizm adına iyi işler yapmaktalar.  Bakü’de neredeyse dünyaca ünlü hatırı sayılır tüm otelleri görmekle beraber, turizm adına birçok destinasyona ve işgal altından kurtarılan topraklara devlet tarafından veya devlet destekli oteller yapılmakta.  İç turizmin zirve yaptığı Azerbaycan’da zengin Arap ülkelerinden aşırı bir talep olmakla beraber Hindistan ve  Pakistanlıların yanı sıra azda olsa Ukraynalı ve Rus turist de görmek mümkün. 
   Gelelim asıl konumuza;
İşgalden kurtulan Karabağ’a tur düzenleyen bir firma aracılığıyla sabah saat 05:30’da tur araçlarıyla yola çıktık. Birçok firma aynı saatlerde aynı güzergaha turlar düzenlemekte.  Belirli bir zaman dilimi gidildikten sonra işletmesi devlete ait olan bir tesiste kahvaltımızı ettikten sonra yavaş yavaş savaşın ilk yaşandığı Ermeni mevzilerinin olduğu yerle bir edilmiş bölgeye ulaştık. Ulaşım için demir yolları yenilenmiş ama tam olarak yolcu taşımacılığı için faaliyete geçmemiş. Kara yolları ise hızlı bir şekilde yapılarak araç trafiğine açılmış durumda. Vardığımız bu noktada aşırı derecede bir araç kuyruğu oluşmuş ve alınan portallar yani izinler kontrol edilmekte. Bu kontrol olayı işgalden kurtulan tüm şehirlerin yani rayonların girişinde olmakta. Bununda asıl amacı, hala birçok bölgede mayınlı arazi olması ve işgalden kurtarılan bölgelerdeki Ermeni yaşayışının olduğu evlere girilmemesi vs…
    İşgalden kurtarılan bölgeler ilk yapılan iş ise gördüğümü kadarıyla devasa devlet daireleri, konferans salonları, okullar, oteller ve kaçkın yani savaş esnasında yerlerinden edilmiş göçmen durumuna düşürülmüş halk için evler, konutlar yapılmakta. Ayrıca ziyaretgah veya turizm adına ziyaret edilebilecek yerler öncelikle imar ve ihya edilerek ayağa kaldırılmakta… 
  Bugünlük bu kadar diyerek yazımıza noktayı koyalım.
Kalın sağlıcakla…