Mesele memleket değil ki salon dolsun, insanlar AK Parti İlçe Kongresi'ne aksın, tribünler tıklım tıklım olsun. Mesele memleket olsaydı 23 yıldır verilen her proje sözü 23 yıldır ısıtılıp ısıtılıp seçmenin önüne konmaz, partililer de ayakta uyutulmazdı. AK Parti 8. Olağan Genel Kurulu'nda heyecan yoktu. Salonun içi boş, dışı da boştu ama muhalefet ise bu ortamdan çok hoştu. 
Çünkü AK Parti İlçe Kongresi'nde iki aday vardı ama ne salonda ne de tribünlerde heyecan bile yoktu. 
Çünkü bırakın muhalefeti AK Parti'ye gönül veren insanlar bile uzaklaşıyor iktidardan. 
Yerelde Büyükşehir Belediyesi'nin üst üste ikinci kez kaybedilmesi, Cumhur İttifakı'nın elindeki Alanya Belediye Başkanlığı seçiminde alınan yenilgi sonrası insanları AK Parti'den çok ama çok uzaklaştırdı. 
Ekonomi can çekişiyor. Devletin verdiği tüm hizmet kalemlerine zam yapmasına rağmen emekli ve asgari ücretliye zam yapmaması, açlık sınırının altında yaşamlarına devam etmesine göz yumması, inşaat sektörünün çökmesine, turizmde gelir ve gider dengesinin eşitlenmesine karşı önlem almaması insanların AK Parti'den uzaklaşmasına neden olan etkenlerden sadece biri. 
AK Parti'de teşkilatların sahaya inmemesi, kapıları vatandaşlara kapatması, gönül köprüsü kurmaması, milletvekillerinin sahaya inip, halkla buluşup, halkın dertleriyle dertleşememesi de insanları iktidardan uzaklaştırdı. 
23 yıldır iktidar olan AK Parti'de siyaset yapanlar da memleket meselelerini unuttu, kendi keyiflerine bakar oldu. 
23 yıl önce halk odaklı çalışan AK Parti ve çatısı altında siyaset yapanlar da yandaşları dışındaki insanları düşünmez, dertlerine çözüm üretmez oldular. 
Bunlar da AK Parti'den insanları hızla uzaklaştırdı. 
AK Parti, sadece Alanya'da değil, Türkiye'de bu soruna çözüm üretmez, teşkilatları sahaya indirmez, partilerin kapısını tekrar açmazsa, vekiller ile halkın buluşmasına çözüm üretmezse ilk genel seçimde sandıktan iktidar olarak çıkması imkansız. 
Benden bugünlük bu kadar. Hadi kalın sağlıcakla.