Pandemiyle beraber oldukça sıkıntılı ve stresli bir yılımızı geçirmiş bulunmaktayız.
Bu arada bir sıkıntılı yıl daha geçirmek istemiyorsak kurallar ve tedbirlere özenle uyalım ve uymayanları da nezaketle uyaralım….
Alanya olarak bu bir yıl sürecinde neler oldu kısaca bir bakalım.
Öncelikle Covid 19 virüsü nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pandemi ilan edilmesiyle beraber virüs riskine karşı kısıtlamalarla kontrollü bir şekilde yaşamaya başladık. İlk başlarda muallak bir durumda olsa ciddiyetini geç kavramaya başladığımız virüs nedeniyle belki de bu yakın tarihte ilk kez sokağa çıkma yasağıyla tanıştık. Hatta ilk sokağa çıkma yasağı o kadar sürpriz oldu ki, tam anlatılamadığı için insanlar ne olacağını algılayamadı ve market ve fırınların önünde mahşeri kalabalıklar oluşturdu. Bu görüntülerin neticesinde içişleri bakanı sorumluluğu üzerine alarak birkaç günlüğüne de olsa istifa etmek durumunda kaldı.
Adını daha önce duymadığımız insanların canını ve sağlığını alan bu çetrefilli hastalık karşısında hijyenin önemini bir kez daha kavradık. Bunun sonucunda ellerimizi 20 saniyede olsa sabunlamayı ve bir yerle temastan önce ve sonra bolca el dezanfektanı ile kolanya kullanmayı adet haline getirdik. Ama bunun sonucunda temizlik malzemeleri, kolonya ve alkol bazlı dezenfektan fiyatlarının nasıl uçuşa geçtiğine şahit olduk…
Büyük tartışmalar sonucunda hastalığın daha çok nefes ve solunum yoluyla bulaştığını bundan dolayı riski azaltmak için maske takmamız gerektiğini öğrendik. Bu nedenle maske fiyatları hem tırmanışa geçti, hem de devlet tarafından dağıtılacağı söylenerek satışı yasaklandı. Ama dağıtım organizasyonu başarısız ve yetersiz olunca satışı tekrardan serbest bırakıldı.
Kuraklık tehlikesi yaşadığımız ve hep tahrip ettiğimiz doğada iyi yönde değişimler gözlendi. İnsanların daha kontrollü yaşaması sonucunda doğayı daha az kirletmesi ve daha az kirli gaz salınımı neticesinde doğa azda olsa kendisini tamir ederek yabani hayvan popülasyonunda artışa sebep oldu. Ama doğada insan eliyle tahrip ve kuraklık tehlikesi hala devam ediyor…
Hastalık insanları toplum içinden uzaklaştırarak müstakil şekilde yaşama itmesiyle beraber köyler ve doğada yaşam tekrardan hayat bulmaya başladı. İnsanlar apartman yerine müstakil evlerde yaşamayı daha çok tercih eder oldu. Yıllardır ekilmeyen ata yadigarı topraklar tekrardan işlenerek ekilip biçilmeye icar ve imar edilmeye başlandı. Daha önce hiç tarımla uğraşmayan insanlar bile tarım üretimine geçmeye başlamasıyla beraber köylerde topraklar el değiştirmeye başladı…. Ayrıca hafta sonları için hobi amaçlı toprakla uğraşlar arttı. Tabi bu arada ne yazık ki tarımsal amaçlıda olsa kamu arazileri kontrolsüzce işgal edilmeye devam edildi…
Tarım ve Turizme dönük bir ekonomik yapıya sahip olan Alanyamız’da pandemi sürecinde turizmiyle negatif yönde en çok etkilenen şehirlerden birisi oldu. Neredeyse hiç turizm olmadı. Hem tesis sahipleri, hem esnaf, özelliklede çalışanlar kısıtlamalar sonucunda ekonomik yönden çok mağdur oldular. Devletin çalışanlara ve esnafa yönelik destekleri ve krediler bir nebzede olsa faydalı gibi görünse de beklenen memnuniyeti ve katkıyı sağlamadı.
Ayrıca bu kargaşa içinde hastalıkla canları pahasına savaşan ve ellerinden gelen çabayı en yüksek seviyede gösteren sağlıkçılarımızı ve sağlık çalışanlarını unutmamak gerekir. Bu uğurda birçoğu hem canları hem de sağlıklarını kaybettiler. Pandemi süresince hastaları için ailelerini, çocuklarını ihmal ettikler ve bu tatil ve izinlerini kullanamadılar…
Bu pandemi dolayısı ile yaşanan krizin maddi olarak en çok kazananı her zaman ki gibi fırsatçı ve stokçu olan kötü niyetli cenahlar olsa da, manevi olarak kazananı ise her zaman ki gibi insanlığından ve iyi niyetinden ödün vermeyenler olmuştur...
Sağlıcakla kalın…