On iki ay turizm mi olur?
Olur tabi.
Prag’a gidin. Viyana’ya gidin. Buz gibi havada dolanan binlerce turisti görürsünüz.
Bazı şehirlerimizin 12 ay turizm yapma ve ülke ekonomisine katkı yapma şansı var.
İstanbul.
Kapadokya bölgesi.
Mardin.
ŞanlıUrfa.
Yapıyorlar da. Benzer potansiyeli yüksek birçok yöremiz var.
Kültür turizmi. Originalite.
İnsanlar refah seviyeleri arttıkça gezmek istiyor. Görmek istiyor. Gezdiği yerlerde o yöreye has iyi yemek istiyor. O bölgenin içkisini tatmak istiyor. İster kahve olsun, ister şarap, isterse likör. Alışveriş yapmak, evinde göstermek istiyor. Harcama kabiliyeti yüksek insanlar bunlar.

Alanya penceresinden bakayım.
Mart 15’te başlayan turizm, Kasım 15’te şak diye kesiliyor.
Kültür? Orijinalite?
Yemek kültürü var. Tarihi eserler var. Müzeler var. Kale var, kule var. Otel dersen gırla. Havaalanı da var. Peki sıkıntı nedir? Neden bir türlü helva olmuyor.
Şehir markacıları diyor ki, bir şehir marka olmak istiyorsa, o şehir marka olmayı istemelidir. Şehrin paydaşları; karar vericileri; devlet kurumları, belediye, ticaret ve sanayi odası, sivil toplum kuruluşları ve en önemlisi o şehirde yaşayan insanlar istemelidir.

Hiçbir şey kendiliğinden olmuyor. Siyasi ihtiraslardan arındırılmış, 5 yıllık, 10 yıllık vizyon planları yapılmalı. Kim gelirse, kim giderse gitsin ortak payda o şehrin hedefleri olmalıdır. Gemi kendiliğinden bir yerden bir yere gitmez. Kaptan olur, mürettebat olur ve o gemiyi bekleyenlerin hayalleri olur.

Gene Alanya penceresinden bakayım.
Potansiyel patlaması var. En azından bu şehirden 45.000 yabancı ev almış. Gelmek istiyor. Noel tatilini ikinci evinde kutlamak istiyor.
Avrupa’da hatta dünyada Aralık ayında hayat durur. İnsanlar da yeni yıla ilişkin heyecan, hat safaya çıkar. Alışveriş tavan yapar. Zaten olayın en büyük yönü ticari.
Alanyamız Türkiye’ye örnek. Olağanüstü bir yeni yıl pazarı kurarak, hem yabancıları hemde yerlileri mutlu etti.
Yeter mi? Yetmez.
Bizlerde istiyoruz. Yeni bir yıla giriyoruz. Yeni yıl heyecanı istiyoruz. Caddelerimiz ışıl ışıl olsun. Yabancı misafirlerimiz diyor ki; biz geldik ama çocuklarımız gelmek istemiyor. Neden? Yeni yılı yaşayamıyoruz. Çocuklarımız için yapacak hiçbir şey yok.
Diğer taraftan;
Lütfen birileri çıksın organize etsin. Kimi bekliyorsunuz? Bir yetmedi, iki, yetmedi 3 golf sahası yapalım.
Akdağ Kayak Merkezi projesi. Dün gittik. Müthiş kar var. Avrupa'da bir çok merkezde hala kar yok. Aralık 15, harika kar var. Mart 15’e kadar kar kalıyor. 3 ay kayak imkanı. Kimi bekliyoruz?

Bu insanlar harcayan insanlar.
Şimdi şehrimiz ışıl ışıl olsa. Misafirlerimiz 1 gün kayak yapsa, öbür gün golf oynasa fena mı olur? Restoranlarımız, otellerimiz cıvıl cıvıl olsa. En önemlisi insanlarımız tüm yıl çalışsa da herkes kışın ne yapacağım diye kara kara düşünmesi ha?
Evet, bu söylediklerimi herkes biliyor değil mi?
Gene de söylemesi benden.
2019 yılının sonlarına geldiğimiz bu günlerde; yeni yılda herkese Allah sağlık sıhhat versin. Şimdiden mutlu yıllar dilerim.