Literatüre kendine has bir yıl olarak geçecek olan 2020 yılı dünya ölçeğinde özellikle turizm sektörünün hiç hatırlamak istemeyeceği bir yıl olarak sektör tarihinde yerini alacak. Kara Cuma , Kara Pazartesi gibi büyük olayların yaşandığı günleri adlandırmıştık ancak sektör için “Kara yıl “ olarak kayıtlara geçecek 2020..
Sektörde karşılamaya hazırlandığımız kış döneminde dünya genelinde sektörün önde gelen oyuncuları ve özellikle ulaşım sektörünün en önemli bacağı olan havayollarında ekonomik anlamda radikal kararların alınabileceği beklentisi yüksek..
Temmuz itibarı ile herşeye rağmen sınırlıda olsa bir hareketin yaşandığı bu günlerde Ağustos sonu itibarı ile rakamlar açıklandı. Hem iç hatlarda hem dış hatlarda ortaya çıkan tablo bu tanımlamaya uygun düşüyor. Ocak ayından bu yana Antalya Havalimanına gelen misafir sayısı 2.100.000’ün üstünde.
Sınırlıda olsa oluşan hareketlenmenin en önemli sonuçlarından biri sektörün uygulamaları ve aldığı önlemlerle böylesi bir salgın durumunda dahi hareketliliğe katkı sunabileceğini göstermesi açısından değerlidir. Azda olsa oluşturduğu ekonomik fayda açısından bundan sonra yaşanabilecek böylesi bir sorunda elde ettiği tecrübe ile bir yol haritası oluşturması açısından önemlidir.
Ancak görünen 2020 yılının istatistiklere geçmemesi gereken bir yıl olduğu. Diğer yıllarla kıyas kabul edilmemesi gerektiği..
Yaşanan hareketliliğin bütün riskleri alarak operasyonlara başlayan tur operatörüne , tesislerini açan konaklama tesislerine can suyu olmaktan öteye geçemese de böylesi sıkıntılı bir süreci alınan hasarın en aza indirme gayretleri ile yönetilmeye çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz.
Anlaşılabilir sebeplerden kaldığı süreyi tesislerinde geçirmeyi tercih eden misafirin çarşıya ve çevre turlarına katkısı sınırlı kalmaktadır. Oluşan bu sınırlı ekonomik faydanın önümüzdeki kışın zorluğunu hafifletmedeki rolü ile ilgili endişeleri gidermeye yetmemektedir.
Belki burada yapılması gerekenlerden biride herşeye rağmen bölgeye tatilini geçirmeye gelmiş misafirlerin çarşı ve çevre gezilerine isteklerini uyandıracak sağlık endişelerine cevap verecek projelerin geliştirilmesidir. Bu yönde yapılacak uygulamalar önümüzdeki birkaç yıl misafirin beklentileri arasında olacak gibi görünmektedir.

Bundan sonra bir süre daha devam etmesi öngörülen seyahat hareketlerinin ardından her ne kadar zor geçeceği düşünülse de kış döneminde bizlere düşen en önemli görev yaşanan bu sürecin bölgemizde etkisinin azalması için özellikle Sağlık Bakanlığının tavsiyelerine uymadaki hassasiyetimizi en üst düzeye çıkarmaktadır.
Aksi taktirde 2021 yılını Pandemi’nin gölgesi altında karşılayacağımız gibi yıl boyunca da konuşacağımız konular bugünden farklı olmayacaktır.
En büyük fark ekonomik etkisinin bugünden kat ve kat fazla hissedilecek olmasıdır.
Nasıl bir geleceği karşılayacağımızı belirlemek yine bizlerin elinde ve uyarıları ne kadar ciddiye alacağımızla ilgilidir.