Aslında bir taraftan baktığımızda olumlu ve olumsuz yöndeki gelişmelerle bir yaza başlangıç yaptık. Kurban bayramının verdiği hareketlilik sonrası temmuz-ağustos-eylül hatta Ekim ve Kasım ayı ile ilgili beklentilerimiz var. Burada çalışmamız gereken konu Ekim ortası itibarı ile azalan uçak sayılarının aşağı doğru bu seyrini Kasım ortasına çekebilmek.. Bununla ilgili paydaşlarımızı destekleyici çalışmalar yapıyoruz.
Maalesef yaşadığımız coğrafya ve sektörün kırılganlığı her yıl umutla başlangıçlarımıza gölge düşürüyor.
Her ne kadar misafir yaşananlara önceki yıllara göre daha yumuşak tepkiler verse de..
Temkinli iyimserlik sektörü en iyi tanıtan tanımlamalardan…
Kovid arkasından yaşanan Rusya-Ukrayna krizi ve devam eden sorunlar talep aldığımız çemberin içindeki tüm ülkeleri etkiledi. Alım gücünde sıkıntılar yaşıyorlar..
Buna rağmen tatil yapma fikrinden vazgeçmek istememeleri ve bölgemizin ana cazibe merkezlerinden biri olması olumlu.
Ancak harcama güçleri düşüyor..
Buna ülkemizde yaşanan enflasyon sorununu eklersek konaklama harici harcamalarının da düştüğünü görüyoruz.
Maliyet-kur makasından olumsuz etkilenen sektör gelen misafir sayısının artmasına rağmen karlılık oranlarının düşmesi gerçeğiyle yüzleştiği bir yıl yaşıyor.
Yılbaşından bu tarafa hep enflasyona sebep gösterilen döviz-petrol-personel giderlerinde değişiklik olmamasına rağmen düzenli olarak alışkanlık haline gelen fiyat artışlarının engellenmesi için ekonomi yönetiminin bir çare üretmesi gerekiyor.
Ancak bunun vergileri çeşitlendirme ve üzerimizdeki yükü arttırmak ile olmayacağı görünen bir gerçek..
Her yıl hizmet sektöründe artan fiyatların artık artamayacağı bir noktaya ulaşmak üzereyiz.
Umudumuz uygulanan ekonomik politikanın bir an önce olumlu sonuçlarına tanık olmamız.
Turizm barış ortamını sever...
Ancak bölgemizde kısa dönemde zor gibi görünen bu gerçekliğe göre yol haritaları belirlemek yerel ve kamu idaresinin ana başlıkları olmalıdır..