İhtiyaçtan fazla mala sahip olma durumu.
Peki, ihtiyaç hissetmiyorsa bir insan ancak fazla malı da yoksa o da zengin midir? Dünyaya kıymet vermeyen bu gibi kişilerin halleri ehline malumdur...
İnsanın ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için Allah pek çok nimet yaratmış ve bunları meşru yollarla elde etmesine (mülkiyet hakkı) izin vermiştir. Çeşitli sebeplerle bazı insanlar ihtiyaçlarından daha fazla mala sahip olurken, bazıları ihtiyaçlarını dahi karşılayamazlar. Kadim medeniyetimize göre ancak; tarım, sanayi, ticaret, çalışma, hibe, miras gibi helal kazanç yollarıyla elde edilen zenginlik meşrudur. Kumar, çeşitli şans oyunları, çalma, gasp, rüşvet, hırsızlık, yolsuzluk, hileli ticaret.. gibi haram yollarla elde edilen zenginlik ise meşru değildir.
Zenginlik bazı vicdani hatta dinî sorumlulukları beraberinde getirir; zekât, hac, kurban, sadaka, hayır-hasenât gibi. İnsanlara yardıma vesile olacağı için helal olsa da gereği yerine getirilmeyen zenginlikler ise yerilmiştir.
Diğer taraftan sadece dünya malına dayanan, geçici ve yok olucu olan mal zenginliği değil, belki bundan daha çok, gönül ve davranış zenginliği (takva ve güzel ahlak) tavsiye edilmiştir. İmtihan için insanları farklı yapı ve kabiliyetlerde yaratan, onlara farklı nimetler veren Allah, servetin sadece zenginler arasında dolaşan dar bir mülkiyet haline gelmemesini, tabana yayılmasını (Haşr suresi 59/7) tavsiye etmiş, bunu temin için de zenginlere zekât, sadaka yardım gibi şeyleri emretmiştir. Bu tedbirler, zenginlerle fakirler arasındaki maddi ve manevi farklılıkların azalmasını, yardımlaşma ve insanların birbirine yaklaşmasını ve böylece sağlam bir toplum yapısının oluşmasını sağlar.
Dinî vecibeleri yerine getirse de zenginler, kazandıkları malı lüks ve israf içinde, başkalarını kıskandıracak bir şekilde harcayamazlar. Kazanmada olduğu gibi harcamada da meşruiyet çizgisinden ayrılmamak gerekir. Her nimetin şükrü kendi cinsiyle olacağından, zenginliğin şükrü, muhtaçlara yardım etmek suretiyle yerine getirilir. Diğer taraftan stok, yani mal ve paraların bloke edilmesi ve üretim, ticaret, harcama vb. ile ekonomiye sokulmaması da doğru değildir. Allah, çalışıp kazanan, kazancını verimli ve hayırlı yerlerde harcayanları sever.
Zenginlik hem yatırımlara yöneltilerek yeni iş sahaları açılmasına hem de infak edilmek suretiyle sosyal mutluluk ve refahın artmasına, böylece şükrün yerine getirilmesine vesile olmalıdır...