Ülkede ve Alanya'da siyasi konjonktür neyi gösterir bilemeyiz ama Adem Murat Yücel, bir çok siyasetçinin siyasete başladığı yaşta dördüncü dönem belediye başkanlığını yapıyor.
Yani başkalarına göre yolun başında, kendisine göre yarısında.
"Benden bu kadar, yoruldum, yeter" deme şansı yok.
Görev almasa da verilir.
Partisi verir, halk verir, şehir verir.
Bu kadar yetişmiş, tecrübelenmiş, yıpranmamış ve en önemlisi de hamal bir siyasetçiyi kimse bırakmaz.
'Yeter' deme lüksü olmaz, yeri gelir kendisine sözü geçmez.
Yücel, şuan bir şehrin, halkın umudu, geleceği oldu.
Bundan böyle ne düşünüyor, ne yapacak bilemeyiz.
Ama tahminim Alanya il olur, ilk il belediye başkanı seçilir.
2004'te Türkiye'nin ilk en genç belediye başkanı seçildi.
2014'te Büyükşehir Yasası'ndan sonra büyüyen Alanya'nın ilk belediye başkanı seçildi.
Hep ilklerden gittiğine göre, il oluruz ve ilk il Alanya'nın belediye başkanı seçilir.
Bu bir tahmin elbette.
Alanya'nın il olması ise bir istek.
Yücel'in siyasi hedefi il olmamıza endeksli değildir tabiki.
İl olmaz isek, en yakın hedef bence Antalya Büyükşehir Belediyesi değil, yine Alanya Belediyesi olur.
Sonra TBMM, sonra Antalya Büyükşehir olur.
TBMM'de uzak bir ihtimal, çünkü Yücel yerel ve hizmet üreten bir siyasetçi.
Bildiğim ama açıklamadığım bir şey mi var, hayır yok.
Görüştüğümüz, sohbet ettiğimiz zaman ben kendisine soru sormam.
Laf almak için ağzını yoklamam, yem atmam.
Nasıl ister ve rahat ederse öyle konuşur anlatır.
Ya da siyasi işlere girmez.
Dolayısıyla yazdıklarımın kendisini hiç bir bağlayıcılığı yok.
En çok beğendiğim yönü, çok sabırlı olması ve anı beklemesi.
Kendisine yapılan karşısında anında reaksiyon göstermez.
Acele etmez, sırasını bekler.
Zaten bu bekleme süresi karşı tarafa en büyük cezadır.
Başkan Bey ayrıca hem çok çılgın, hem çok sessiz ve iyi niyetli.
En kötü tarafı da zaten çok iyi niyetli olması ama 'sessiz atın çiftesi pek olur' sözünü çoğu zaman doğrulamıştır hep.
Çılgınlığı ise, ülkenin en büyük siyasi ve ekonomik krize girdiği 15 Temmuz darbe girişimi döneminde bile çalışmalarında geri vites yapmadı.
"Benim işim mazeret üretmek değil, hizmet üretmek" dedi.