Dünyada ve ülkemizde yaşanan krizin faturası ödemekle bitmiyor.
Yabancıya ikamet kısıtlaması, ikamet için getirilen 200 Bin Dolar satış şartı, maliyetler, faizler vs ilk ve ciddi patlak inşaat sektöründe yaşandı.
Tarım, turizm derken gerisi çorap söküğü gibi geldi.
İnşaat-emlak sektörü krizin uzun sürmeyeceği umuduyla bir süre cepten idare etti.
Ancak uzun sürdüğü gibi, daha ne kadar süreceği belli değil.
Hal böyle olunca firmaların ayakta kalma mücadelesi ile ticaret değişik bir hal aldı.
Firmalar bir süre taşörene daire karşılığı borcunu ödeyerek iş yaptırdı.
Taşörenlerde aldıkları daireleri nakide çeviremeyince bu sistem durdu.
Firmalar bu kez ellerinde ki dairelerle takas ettikleri araçları nakide çevirerek ayakta durmaya çalışsa da birinci ve ikinci el araç piyasasında zaten yaprak kıpırdamıyor.
Bir süredir kendisine veya tanıdığına kestiği çeki kırdırarak nakit ihtiyacını karşılamaya çalışan firmalar son çare kredi kartlarında kalan son limitlerle altın satın alıp zararına geri bozduruyor.
Ya da kendi pos cihazına kart çekerek bankanın kestiği komisyona, aldığı faize razı gelip nakit para çevirebiliyor.
Ama bu sistem de uzun sürmeyecek.
Piyasada nakit iyice kurudu, kartlar suyunu çekti, çek karneleri tükendi.
Bir çok firma şuan zaten battı, çoğu da son demlerini yaşıyor.
Parası olanın parası bankada faizde yatıyor.
Enflasyonu aşağı çekmek için piyasayı daha ne kadar kilitleyecekler bekleyip göreceğiz.