İnşaat-emlak sektöründe yaşanan krize çeşitli teşhisler konuluyor, reçeteler yazılıyor.
Yabancıya ikametgah engeli kalkar, 200 Bin Dolar şartı 100 Bin Dolar'a inerse sektörün önü açılır diye beklenti var.
İkinci bir beklenti de faizler düşerse işler açılacak.
Ben hiç sanmıyorum.
Krizin ikametle, faizle alakası yok.
Var ama bu kadar derin alakalı değil.
Öncelikle inşaat maliyetleri çok yüksek.
Dolayısıyla konutlar çok pahalı.
Dahası çok küçük, tavuk kümesi gibi 35-40 metre kare daireler var.
Kimse o paralara bu daireleri almaz.
İkamet açılsa da, faizler düşse de olmaz.
Demirtaş ikamete açık.
Durum farklı mı?
Değil.
Rusya-Ukrayna savaşından kaçan paralı vatandaşlar bir furya yarattı, geldi geçti.
O bitti.
Yatırım için gelenler ise Avrupa’ya yöneldi.
Çünkü daha ucuz.
Bizim bazı uyanık firmalarımız 300-500 Bin Euro'ya kadar daire fiyatlarını artırıp, metre kareyi ise 35'e kadar çekti.
Elde patlayan dairelerin hepsi 1+1'ler ve dubleksler.
Proje üzerinden satışlar patladıkça sektör çıldırdı.
Yerliyi, 2+1'i unuttular.
Ayağı yere basan, istikrarlı firmalar yoluna devam ediyor.
Gerisi eski defterleri karıştırıyor.
Hala, 'Biz nerede yanlış yaptık?' diyen yok.
Krizin en kazançlı yönü, sektörün bağırsaklarını temizlemesi oldu.