Alanya'da siyaset yapıyorsan düğün, cenaze, taziye bileceksin.
Eğer bilmezsen, 'halktan uzak, sokağa inmiyor' olursun.
Vatandaş çadırında siyasetçi görmeye alışıp istedikçe, siyasetçi ziyaretleri abarttı.
Hatta düğün, cenazeler 'halk tipi siyasetçi' için iyice ölçü birimi haline geldi.
Ta ki son yerel seçimlere kadar bu böyle devam etti.
Seçimi kazanan Osman Tarık Özçelik, gelenek olmuş alışkanlığı elinin tersiyle iterek ezber bozdu.
Özçelik için seçimlerden sonra, "Taziye çadırına girmeden 55 günde Alanya Belediye Başkanı oldu" diye yorumlar yapıldı.
Başkan Özçelik şimdi nerede cenaze, taziye, düğün, asker yemeği varsa koşup gitmiyor.
Kimse gitmedi diye eleştirmiyor.
Vatandaşı buna alıştırdı.
Doğrusu da bu.
Belediye başkanının işi düğünlerde, taziyelerde koşturmak olmamalı.
Belediyenin her etkinliğine, davete, açılışa katılmıyor.
Siyasi veya memur yardımcıları bu tür etkinliklere katılım sağlayarak başkanı fevkalede temsil edebiliyorlar.
Belediyede sistem tam bir ekip ruhu ile çalışıyor.
Ayrıca, bilbord, tabelalarda kendi fotoğraflı paylaşımını da yaptırmıyor.
Bunlar küçük detaylar ama önemli ve toplumda karşılık bulan davranışlar.
Her yerde olmak bilinirliği artırmaktan ziyade yüzü eskitir.