Dünyamızda resmi spor karşılaşmaları ile birlikte şiddet olayları da başlamış, zaman içinde artarak günümüze kadar devam etmiştir. Ülkemizdeki spor karşılaşmalarında yaşanan şiddetin önlenmesi için devamlı yenilenerek sporda şiddeti önleme kanunları çıkarılmıştır. Ama ne yazık ki kanunlar ile alınan tüm ciddi önlemlere rağmen sporda şiddet önlenememiş, ağır yaralanmalar hatta ölümler olmuştur. Spordaki şiddet olayları en çok seyircili profesyonel futbol karşılaşmalarında yaşanmakla birlikte günümüzde amatör karşılaşmalarda da yaşanmakta hatta ölümler olmaktadır.

Ne acıdır ki spor karşılaşmalarında şiddeti, saldırganlıkları, holiganizmi görmekteyiz. Bunun için Ülkemizde sporda şiddet ve düzensizliğin, özellikle de Futbol karşılaşmalarında seyircilerin taşkınlıklarını önlenmesi için Avrupa Sözleşmesi ile 1985 yılında 3068 Sayılı Kanun imzalanmıştır.  Daha sonra 2004 yılında ‘’5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’’ çıkarılmıştır.  2011 yılında 6222 sayılı ‘’ Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’’ yürürlüğe girmiştir.  6222 Sayılı Kanun’ da şiddeti önlemek amacıyla futbol maçlarına Elektronik bilet ile girilmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca, spor müsabakalarının yapıldığı alanlara girişi sağlayacak biletler, elektronik sistem üzerinden oluşturuldu. Son olarak da 12.Temmuz.2019 tarihli 30829 sayılı resmi gazetede yayınlanan ve 04.Temmuz.2019 tarihinde kabul edilen 7182 no’lu  “ Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun ile başarılı sporculara aylık bağlanması ile devlet sporcusu unvanı verilmesi hakkında kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun “ yürürlüğe girmiştir. Ancak bütün bu tedbirlere rağmen Ülkemizdeki spor karşılaşmalarında sporda şiddet olayları, maalesef devam etmektedir. 

Sporda şiddetin nedenlerini sorguladığımızda, taraftarların tutum ve davranışları, Kulüplerin Başkanları, yöneticileri, sporcu ve teknik heyetin tutum ve davranışları, görsel ve yazılı medya ile holiganların yanlış davranışlarını görmekteyiz. Şiddet olaylarının yaşanmaması için, alınan yasal önlemlerin, sistemli bir şekilde uygulanması önemli ve gereklidir. Spor basını şiddete yönelik haberler yapmak yerine, sporda şiddeti önleyici haberler yapmalıdır, seyircileri, taraftarları tahrik etmemeli, kışkırtmamalıdır. Spor kulübü yöneticilerinin açıklamaları, davranışları sporda şiddeti teşvik edici yönde olmamalı, tam aksi sporda Fair-Play’ı, centilmenliği, dostluğu teşvik etmelidirler.  Taraftarları, sporcuları kışkırtıcı açıklamalardan kaçınmalıdırlar. Antrenörler sporcularını Fair-Play çerçevesinde müsabakalara hazırlamalı, top geçer, adam geçmez telkinlerinde bulunmamalıdırlar.  Özellikle de alt yapıda görev yapan antrenörlerin, minik, genç sporcularını bu yönde yetiştirmeleri çok önemlidir. 

Ancak suçu işleyen kişilerin, kulüpleri kalkan olarak kullanmalarının önüne geçilmelidir. Emniyete götürülen bu fanatiklere kulüp yöneticilerinin sahip çıkmamaları çok önemlidir. Bu olayları gerçekleştiren kişilere en ağır cezalar verilmeli,  verilen cezalar örnek olmalıdır. Ayrıca yargılama hızlı sonuçlanmalıdır. Kanunlardaki boşlukları hesaplayarak suç işleyenlerin affedilmemeleri, cezalarını çekmelerinin sağlanması, herkesi rahatlatacak, geleceğe ümitle bakacaklar.  Unutulamamalıdır ki; şeriatın kestiği parmak acımaz…