İnsanoğlunun konuşma yeteneğinin, biraz düşününce ne muazzam bir sistem ile oluştuğunu görürüz. Zihnimizden söyleyeceğimiz kelimeleri dilimizin döndüğünce söyleyebilmek, karşımızdakine kelimeleri yan yana dizerek konuşmak, harflerin ağızdan çıkarılışı, aklımızdakini anlatabilmek… Ses tonu ve beden dilinin verilen mesajda çok daha etkili olduğu bilimsel bir gerçek. Esas olan sözün taşıdığı mana ve ağırlığı. Boş konuşan insan, ağzına geleni söyler. Çünkü sözün sorumluluğunun idrakinde değildir. Söz yerde kalmaz ise anlamlıdır. Hz. Ali “Ağzından çıkana kadar söz senin esirin, çıktıktan sonra sen sözün esirisin” der. Bu ölçü belli hassasiyeti olan güvenilir insanlar içindir. Dedem rahmetli “Evlat ya hayır söyle ya sus” derdi… Az ve öz konuşmak, konuşmanın adabındandır. Konuşulan konular çok faydalı da olsa fark etmez. Sözün seçilerek söylenmesi, dile hâkim olmakla ilgilidir. Lafın nereye gideceğini bilmek, argo veya kötü teşbihler sözün sahibini zora sokan durumlardır. Dedem rahmetli “Bin düşün bir söyle “derdi. Yunusumuz ne güzel özetlemiş; Ele geleni yersen, Dile geleni dersen, Halkı gıybet edersen, Sen derviş olamazsın. Yahya Kemal şiir için “darası alınmış söz” der. Bazı insanlar şiir gibi konuşur. Ancak, çoğunlukla insanların konuşurken kendilerini gösterdikleri erdemden çok uzak olması, çağımızın hastalığıdır. Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” dediği gibi, yaşanılan ve bırakılan eser önemlidir. Hal söze uymadıktan sonra etiketin, rütbenin bir anlamı, kıymeti yoktur… Sözünde durmak, güvenilir olmaktır. Güvenilir olmak en güzel de idarecilere yakışır. İdareciler sözüne güvenilir olursa, emrindeki insanlar da örnek alır, kurumsal kimlik oluşur. Hiyerarşinin güven esasına göre sağlandığı kurumlarda çalışanlar görevini iyi yapar, kurum ihya olur. Baskı ile zorlama ile sağlanan otorite kısa vadede olmasa da orta ve uzun vadede mutlaka bir yerde patlak verir, sonu hem kurum için hem de taraflar için hüsran olur… Sözünde durmanın bazen bedeli olur. Zayıf karakterli insanlar bu bedeli göze alamadıkları için zayıf karakterlidir. Bir duruş sahibi olmak; ancak ilkesi, ideali olan insanlar için mümkündür. Rüzgârın yönüne göre hareket etmek, akıllı insan işi değildir. İlmi siyaset elbet olmalıdır, sözünde durarak da bu mümkündür… Muhabbetle…