Geçen hafta ‘futbol nedir?’ sorusunu sorup ülkemizin futbol paradigmasına bir giriş yapmıştık. Bu hafta amatör ve profesyonel spor arasındaki ayrımın altını çizmek ve bu konu hakkında pek yazılmayan detaylara girmek istiyorum. Önemsiyorum çünkü bu konunun Türkiye’de iyi anlaşılmadığını biliyorum
Amatör spor bireyin kendi hazzı için yaptığı spordur. Hem amatör olup hem de ‘şu kadar maaş vermezsen oynamam’ demek olmaz. Amatör sporcu spor yapmak için para talep etmez. Bununla birlikte amatör spora sponsor olunabilir. Örneğin amatör sporcu Olimpiyatlara gidebilir, Dünya şampiyonasında yarışabilir. Böylece halkın ve medyanın ilgisi doğar. Bunu fırsata çevirmek isteyen markalar o sporcuya sponsor olur. Bu doğaldır. Amatör sporcu bu şekilde para kazanabilir. Üstün başarılar yakalayan sporculara devlet ödül de verebilir ama amatör sporcunun spor yapmak için önceden bir para talebi olamaz. Kariyer koçu olabilir ama alacağı paranın pazarlığını yapan menajeri olamaz. Amatör sporda gönüllülük ve spor sevgisi esastır. Kulübünün sporcuya spor yapması için gerekli şartları sunması kâfidir.
En önemli nokta, amatör sporda sürekli başarı ve yetenek aranmaz. Kısıtlı yetenek ve başarısızlık halinde bile yapılmaya, desteklenmeye devam edilir. Amatör sporda kendini geliştirmek isteyen ve yaptığı aktiviteden haz alan herkese yer vardır.
Başarılı ve üstün yetenekli amatör sporcular bireysel olarak profesyonel üst liglere çıkabilir ama amatör takımın profesyonel lige çıkması şart değildir. Manasızdır. En azından amatör takımın ilk (tek) amacı bu olmamalıdır. Çünkü varlık sebebi bu değildir. Ülkemizdeki hemen her amatör futbol kulübünün profesyonel lige çıkma amacının olması ve bu uğurda büyük paralar harcaması bu ayrımın bilinmediğinin çok net bir göstergesidir.
Özetle, amatör spor kulübünün içinde bulunduğu İl’e ilçeye ve kasaba halkına karşı çok önemli bir görevi ve sosyal sorumluluğu vardır. Bölgesindeki halka spor hizmeti vermek için vardır. Spor yapma imkanı tanır. Çünkü amatör sporda yapmak izlemekten önce gelir. Amatör sporda amaç spor yapan havuzunu mümkün olduğunca büyütmektir. Ne kadar çok yapan olursa, o kadar ‘üstün yetenekli’ sporcu geliştirme şansınız doğar. DEVAM EDECEK