Hindistan'da aslında birkaç ülkede daha kast sistemleri mevcut. 21. Yüzyıldayız ve ayrımcılık hala bitmiş değil. Bitmeyecek de. Gerçek şu ki herhangi bir sisteme gerek kalmadan insanlar zaten ayrımcılığın ustası. İki senedir süren pandemi de insanı doğru yola getirmeyi başaramadı. Her şey çok daha kötü oldu. İçi boş cümleleri okuyup, kalbi boş insanlara hayran bir kitle türedi. Böylece, bir şekilde mutsuzluklar kalesinde mutlu görüntülerle insanları, özellikle gençleri kandırmayı başardılar. Görünenin ve duyulanın her zaman doğru olmadığını bildiğimiz halde inanmaya devam ediyoruz. Sevgili gençler, bir sistem sizi kendinizden hoşlanmamaya itiyor. Kapitalizmin en acımasız oyunudur bu ve bu oyunu bozmak yine sizin kendi elinizde. "Kalbi güzel olsun " gibi klişe cümleleri geçelim isterseniz ama ahlakı, edebi, görgüsü bari olsun diyelim. Çok erken yaşta saç boyaları, estetik operasyonlara ne gerek var? Neden başkasına benzemekte bu kadar ısrarcısınız? Ağızda sakız, dilde küfür, biz bu olamayız. Bu özgürlük değil, büyüklük hiç değil. Bunun adı terbiyesizlik ve hiç bir toplumda hoş görülmez. Çağdaşlık ise sadece fikirle olunur. Eğitimin yakasına sıkı yapışıp bir şeyler öğrenmek gerek. Sosyal medya maymunlarına kanmayın, onların amacı sizi huzursuz etmek, aynı zamanda ceplerini doldurmak. Kendi fikriniz, kendi yolunuz olsun. Can'dan cundan asla hayır gelmez! İllaki bir rol model gerekirse ülke adına ilimde, bilimde çığır açanlara bakmak yeterli. Onları takip edin, okuyun ve üretin. İlber Ortaylı, Aziz Sancar gibi şahsiyetler yetiştirmiş coğrafyanın ışıklı gençleri olun. Siyaseti tartışmak yerine bir gün adil, başarılı siyasetçi olmaya bakın. Değerli vaktinize değer katın ve dünya gençlerinin üzerinde dolaşan kara bulutları def edin!