Savaşla ilgili bir kaç yazı yazmışlığım var. Şahitliğim de . Serçe kalbi nasıl çarpar ,onu da bilirim . Gaddarlığın derecesi olsaydı eğer, ilk sırayı adem oğlunun yaptığı savaşlar alırdı kesin . Ama şimdi size savaşın farklı çeşidinden bahsetmek istiyorum .

Yaşamak başlı başına savaştır ,diye bilirsiniz . Kesinlikle öyle. Ama bir çoğumuzun koruyucu meleği sadece kanatlı değildir. Anne ,baba adını taşır ,Tanrı armağanı . Nasiple kaderin yakasına yapışıp ağlayanlar da az değil. Kimisi evlat için yapar bunu ,kimisi de ana gibi yar olur mu, diye . Bilmediği için.

Cami önleri ne hikayelere tanıklık etmiştir, en güvenilir kapı Allah kapısıdır elbet. Ama Yaradan yarattığını anne babaya emanet etmemiş mi?

Hayat işte, evladına doyamadan gidenler de var . Evladını poşete koyup çöpe atanlar da. Hiç tanımadığı birine kol kanat açanlar da az değil. Öyle ya da böyle, savaşan çocuklar hayatımızın en acı parçası. Kötü ellere düşenler, kuyudan çıkamayanlar.

Boynum büküktür Ali 'ye ,Fatma'ya karşı. Devlete sığınan yavruların isimlerine kimsesizliğin hüznü , yüzlerine garipliğin mühürü düşerken, kimlikleri bir hatırlatmada bulunur . Adem'den olma ,Havva'dan doğma...