Yakınlık anlamında kullanılan kurban, tüm dinlerde Yaratıcı’ya yaklaşmak için yapılan mali bir ibadet şekli… Kültürümüzde sevdiğimiz birine karşı çıkarken bile incitmemek kastımızı da “kurban olduğum” diye ifade ederiz. Annelerimiz yavrularını “Oy kurban olurum ben sana” diye sever. Yakınlığın kalbi bir muhabbet olduğu ve sevdiğinin memnuniyetini, rızasını gözettiği bilinen bir durum…
Kurban, kurbiyet aynı zamanda bir samimiyet göstergesidir. Samimiyeti olmayan işlerin bir müddet faydası olsa da orta ve uzun vadede faydadan çok zararı olduğu yaşayarak gördüğümüz acı bir gerçek. Çok candan olduğunu düşündüğümüz algı hareketleri de hakikatin ortaya çıkması ile yapanlara karşı bir tepkiye sebep... Pazarlamada, seçim propagandalarında veya iş ilişkilerinde samimi olduğunu düşündüğümüz nice sahtelikler…
Sevmek fedakarlıktır. Kutsal kitabımızda anlatılan İbrahim’in İsmail’i kurban etme hikayesi, modern çağımızın bakış açısıyla idraki mümkün olmayan bir kıssa. Zaten Yaratıcı’sıyla bir kurbiyeti olan İbrahim’in imtihanı ve günümüze kadar uzanan sevdiği için sevdiğinden infak etme ibadeti…
Kullukta bir nevi kurban olmak değil midir? Kula kul olmamak için ne kadar sahte tanrı var ise hepsinden vazgeçmek ve hepsini sevdiği Yaratıcısına kurban etmek… “Bir elime ayı bir elime güneşi verseniz ben bu yolumdan vazgeçmem” diyen Kutlu Peygamber de sevdiğine kurban olmamış mıdır? Mensubiyetini ve referansını O’na atfeden günümüz toplumlarının hali bu anlayıştan ne kadar da uzak…
Toplumların bu sevgiden, yakınlıktan ve fedakarlıktan uzak anlayışları kolayca yönlendirilen kitlelere dönüşmelerine yol açıyor. Küresel oyun kurucular da derinlikten, zarafetten, estetikten ve güzellikten uzak bir inanç anlayışını rahatlıkla yerleştiriyorlar…
Kurban Bayramı günlerinde en güzel ibadet olarak görülen kurban kesmenin; sadece bir hayvan boğazlamak olarak görülmesi veya yıllık et ihtiyacının karşılanması gibi ruhsuz bir ritüele dönüşmesi ne acı…
Yaratıcısının verdiği nimetlere şükür vesilesi olarak da yine O’nun kullarına yardımda ve ihsanda bulunmak. Sevdiğine yakınlık, O’na ait olan her şeye merhamet ve sevgi…
“Ölümden yapılmış canlı bir konuşma” diyor Sezai Karakoç.
“Bunu gör, buna tahammül et. Ve gerçeği anla. Kurban bir semboldür. Aslında her gün, senin için, nice varlık kurban olmaktadır. Ama sen de bunun dışında değilsin.”