Özellikle Pandeminin en çok etkilediği alanlardan olan Turizm hareketlerinin toparlanma yılı olarak görünen 2022 insani bir dramı içinde barındıran ve sektörün hiç sevmediği bir sorunla başladı. Dünyanın çeşitli yerlerinde yıllardır savaşların olması çok anormal olmasada yakınımızda olması ve kaynak pazarlarımız olan iki ülkenin arasında geçmesi sebebiyle 2022 yılınıda “kriz yılı “ olarak değerlendirmemize sebep olan gelişmelere yakından tanık oluyoruz.
Gerek Pandemi gerekse Rusya – Ukrayna krizi sonuçları itibarı önümüzdeki birkaç yıla damgasıını vurması ve yarattığı hasarın giderilmesi için zaman ihtiyaç duyması açısından gündemimizi uzunca bir süre daha meşgul edecek gibi duruyor.
Herşeye rağmen Avrupa pazarında yaşanan ivmeyle ümitlerini korumaya çalışan sektör paydaşlarını 2022 yılı ve sonrasında bekleyen sıkıntılar var…
**Herşeyden önce kur-maliyet makası sektörün aleyhine işliyor. Normal zamanlarda maliyet artışını kur dengesiyle sağlayan sektör içinden geçtiğimiz dönemde bunun zorluğunu yaşıyor. Konaklama fiyatlarında istediği artışı yapmanın zorluğu önündeki en büyük engellerden.. Ülkelere göre farklılıklar yaşansa da tüm Avrupa’da yaşanan ekonomik sıkıntılar paket fiyatlarında artış yapmanın zorluğunu beraberinde getiriyor. Her ne kadar uzun bir süredir tatil yapamayan bir kitle var olsa da seyahat etmeyi planlayanlar tatile ayıracakları bütçe konusunda tereddütlü davranıyor.
Yatak kapasitesi yüksek olan bölgede özellikle iki önemli pazarın olmadığı bir dönemde yeterli talebi yaratmada zorluğu da beraberinde getiriyor.
**Sektör son iki senedir ciddi kan kaybı yaşadığı kalifiye personel konusunda bir çıkmaza daha girmiş görünüyor. Son günlerde herşeye rağmen tesislerini açma planları yapan konaklama işletmeleri veya seyahat acenteleri kalifiye personel bulma konusunda zorluk yaşıyor. Görünen bu sıkıntının verilen hizmette yaratacağı sıkıntı olarak geri döneceği.. Özellikle Pandeminin ardından yaşanan bu krizin sektöre olan güvensizliği arttırması yeni nesil tarafından da mesafeli yaklaşılması önümüzdeki dönemde personel sorununun gündemde olacağını gösteriyor.
En basitinden sektörün içinde olan bizlerin bile kendi yakın çevremizi bile farklı sektörlere yönlendirmemiz bunun en net göstergesi..
**Her sene talepleri artan seyahat edenler hem gittikleri bölgenin hemde aldıkları hizmetin kalitesini daha fazla sorgular oldular. Buda beraberinde yeni yatırımları ve düzenlemeleri getiriyor. Ekonomik olarak kan kaybına uğrayan sektör gelecek ile yapılacak yatırımlarda da mesafeli davranmakta veya farklı yönlere yatırımlarını yönlendirmekte..
Alanya örneğinde olduğu gibi var olanları yenilemek sektörün sürdürülebilir olmasına katkı sunmak yerine var olanı farklı şekilde dönüştürmek önümüzdeki yılların tartışma konularından biri olarak aday..
**Herşeye rağmen tatillerini yapmak için bölgeye gelen misafirlerin tüm şehirde devam eden inşaat faaliyetleri ile karşılaşması, önlemler alınmaya çalışılsa da ortalığın “toz duman” olduğu bir süprizle karşılaşması bu senenin konuşulacak konularından gibi görünüyor.
Umudumuz ve dileğimiz en sorunla baş etmeye çalışacağımız bir dönemi yaşamak..