Geçenlerde aile albümünü karıştırdım biraz. Çocuklar rahmetli anneanneme nasıl da benzediğimi söyledi. Sonra küçük kızım "İleride kimse anneannesine benzemeyecek." dedi. Yaşına göre hayli akıllıca bir cümleydi bu. Ve...elbette haklı!
Günümüzde gönül güzelliği, insanın manevi güzelliği artık işe yaramaz bir şey gibi lanse ediliyor. Doğruluğuk payı şu ki, iç güzellik azaldıkça dış güzelliğe üstünlük vermeye başladık. Ama mânen güzellik eksilince ömür boyu güzellik arayışında olacak insan. Lakin eksiğin ne olduğunu anlayamayacak.
Estetik cerrahi sayesinde artık neredeyse herkes aynı yüze sahip. Kimse anneannesine benzemiyor, bunun aksine kan akrabalılığı olmayan binlercesi tek yumurta ikizi gibi birbirinin kopyası olmuş.
"Bunda ne var? " diyenler çok fazla. İnsan dışı ile ne kadar ilgiliyse iç alemi ile de o kadar ilgisizdir. Saatlerce saçıyla uğraşan bir insan saatlerce bilimle uğraşmaz ve ya tam tersi.
Sadeliği tek savunan ben değilim elbette, ihtişamı sevenler ise bizi sevmez. Mesele değil. Bir insanın yüzü çok güzel olabilir ama onun hakkında kesin kararı konuşmaya başladığında veririz. Öyleyse yüz güzelliği tek başına yeterli değildir!
Peki neden çoğaldı estetik yaptıranlar?
Reklam; pazar kurulmadan önce kusursuz mankenleri, aktris ve aktörleri sundular izleyiciye. Gerisi çok kolaydı.
Biz her şeyde olduğu gibi bu işte de ayarı kaçırdık. İhtiyacı olan ve asla ihtiyacı olmayan da koştu hekime.
Bu da geçecek, dış güzelliğin bir yere kadar olduğunu anladığımızda. Yaptıklarımız, ortaya koyduğumuz işlerimiz ve niyetimiz güzel olsun. Sonrası annemin dediği gibi, eyzen güzellik!