Her zaman olduğu gibi Alanya’ya yapılacak hizmetlerin istenmesi ve ifası yönünden sönük kalıp, bu kadar çaba harcamayan ve Dinek tünellerinden öteye geçemeyen Alanya’daki bazı siyasi akımlar, kendisini Dinek bölgesinde Alanya’nın batı girişinde yer alan Bozkurt figür heykelinin kaldırılması ile gösterip Tavşandamı Devlet Bahçeli Yaşam alanındaki Devlet Bahçeli İsminin silinmesi ile devam ettirdi.
Alanya Belediyesinin bu adımının zamanlaması doğrudur veya yanlıştır, gereklidir yada gereksizdir. Bu tartışmaya açık olabilir.
Belediye yönetiminin özünde doğru ama uygulamasında siyasallaşan bir figür halini aldığı için Bozkurt heykelini kaldırdığı apaçık görünmektedir.
Ayrıca çok tartışılan bu bozkurt heykelinin bugüne kadar Alanya’nın tanınmasına veya hizmetlerin gelişmesine yönelik bir yaptırımı yada görsellik anlamında bir katkısı olmuş mudur? Bunları ayrıca sorgulayıp tartışmak gerekir.
Şayet faydası olduysa; gerekirse oraya Alanya ile özleşen farkındalık yaratan, herkesin içine sinen siyaset ötesi devasa bir boyutta daha estetik olarak yer alacak Bozkurt heykeli dikilebilir.
Kabul edilir veya edilmez, tam bir siyasi üslup ve adımla hareket edilerek Milliyetçi Hareket Partisi 9 Işık Doktirinine atfen 9 adet bayrak direğinin dikildiği Tavşandamı rekreasyon alanına adı verilen sayın Devlet Bahçeli’nin adı da aktif olarak siyasette yer alıp bir partinin genel başkanı olması ve adının Alanya tarihi ile özleşmemesi nedeniyle birçok kesim tarafından yadırganmasına sebep olmuştu. Belediye burada ki sayın Devlet Bahçeli’nin ismini de meclis kararı alarak kaldırdı. Bu isim kaldırma olayı ne hikmetse Bozkurt heykeli kadar tepki toplamadı.
‘’Siyasetsiz düpedüz geniş pencereden bakabilseydik Bozkurt’un Türk milletinin varoluşunu, yeniden dirilişini ve gücünü sembolize ederdi diyebilirdik.
Ama Alanya’da Bozkurt denilince akla çoğunlukla sadece siyasi bir figür olarak gelmektedir’’
Amma velakin ne kadarda Bozkurt’un Türklüğün sembol figürlerinden birisi olarak nitelense de Alanya’daki amacının siyasi olduğu kaldırılınca yaşanan tepkilerden dolayı dahada iyi anlaşılmış oldu.
Burada anlaşılmayan ise Milliyetçi olarak kendisini tanımlayan ve belediyeye karşı aşırı tepki gösterenlerin aynı tepkinin azını veya çoğunu;
TC ibaresi resmi kurumların tabelalarından silinince,
Andımız yasaklanınca.
Habur’da bölücüler davul zurna eşliğinde karşılanıp ayaklarına kadar gidilip çadır mahkemeleri kurulunca,
Hatta çok yakın tarihte Terörist başı Apo’nun Yüce Meclisimize aynı düşüncede olan siyasi parti tarafından davet edilince, göstermemişlerdi.
Lafın kısası işin özü;
Siyasi partilerin din, dil, ırk, milliyetçilik, bayrak, figür, bölge, anane ve devlet büyükleri üzerinden tekelleşen siyaset yapmamalarının gerekliliğini geçtiğimiz günlerde Alanya’da yaşanan olaylarla bir kez daha gördük.
İşte bundan dolayıdır ki gerginliğe yer yermeden, siyaset gözetmeden, Alanya’ya hizmet yolunda orta yolda buluşmak, gerekirse üslup ve amacına uygun tartışıp irdeleyerek ilerlemek Alanya için en büyük kazancımız olacaktır.
Kalın sağlıcakla…