İnsanlık tarihinin en acımasız katliam ve soykırımının yaşandığı Filistin topraklarında hayat her geçen gün katlanılması zor bir hal almakta. Zalim İsrail, bulduğu her fırsatta dünyanın gözü önünde tepki nabızlarını yoklaya yoklaya toplu soykırıma devam ediyor. Dünya devletlerinin suskunluğu karşısında her denemeyi alıştıra alıştıra uygulamayı kendine mübah görüyor. Dünya devletleri gözlerini kapayadursun, mezalime sessiz kalamayan dünya halkları İsrail aleyhinde protestolar düzenleyerek, İsrail mallarına karşı boykot çağrıları yaparak, Filistin’i gündemde tutmaya devam ediyorlar. Dostlar, boykot dolaylı yoldan İsrail’e karşı koymaktır ve çok ciddi bir meseledir. Diplomatik, siyasi ve ekonomik tedbirlerle başarıya muhakkak ulaşabiliriz. Boykot kapsamında mutlaka markaların muadillerini araştırıp kullanmalıyız. Biz, İsrail ürünlerini yemezsek içmezsek ölmeyiz ama bu zalimlere finansal destek verirsek, Filistin deki katliamlara devam edecekler. Kundaktaki bebeklerin ezanları okunmadan, salalarının okunmasına, insanların yanarak ölmesine, evsiz barksız kalmasına bu katliamlara alışmayalım ve normalleşmesine izin vermeyelim. Bunu yalnızca İsrail’in özelinde değil, küresel çaptaki güçlerini de kırmak olarak görmeliyiz.. Unutmayalım ki İsrail’in Gazze soykırımı, geleceğimize yapılacak olan büyük bir soykırımın göstergesidir. Yahudiler o topraklara çöktükleri andan itibaren Filistin topraklarının ebedi yurtları olduğu inancına sahipler ve ‘’vadedilen topraklar’’ olarak Nil ve Fırat arasında ‘’büyük İsrail’ projesini oluşturma hedefine Gazze’de başarılı olurlarsa devam edecekler. İsrail markalarının boykotla nasıl zarara uğradığını ana akım medyanın hiç olmadığı kadar reklam vermesinden, ürün fiyatlarının yarı yarıya düşmesinden, en çok izlenen dizilere, gündüz kadın programlarına hiç olmadığı kadar reklam vermelerinden, tüm marketlerde ekstra promosyonlu tanıtım yapmalarından, neredeyse bedava denecek miktarlara fiyatlarını düşürmelerinden anlayabiliriz. Lütfen ama lütfen bir benim almamamdan ne olur ki furyasından bir kurtulalım. Yine ve yine defaatle söylüyorum, seninle bir fazlayız kardeşim. İndirim başlıklarına kanıp vicdanımıza tarihimize geleceğimize leke sürmeyelim bu sessizlik eninde sonunda bizim kapımızı da çalacak, unutmayalım. Hz İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca misali yolumuz belli safımız belli duruşumuz omurgalı olsun.