Eğitim şart deriz de; ilme, ilim adamına ne kadar değer veririz...

Şov dünyasının sahte yüzlerinden, topçulardan popçulardan bile geçtim de, sadece dünya malı mevkii var diye kulların önlerinde eğilip alçalmaya ne demeli bilmem...

“Dünya menfaati için sevgi gösterisinde bulunandan daha alçağı yoktur” der, Kafkas kartalı Şeyh Şamil...

Şikâyet ettiğimiz ne varsa, çözümü ilimde, eğitimde zira “dünyayı isteyen ilme sarılsın ahireti isteyen ilme sarılsın” diyen bir medeniyetin sahipleriyiz kıymetini bilsek...

İlmi, âlimler ile ilim adamlarıyla öğreniyoruz, o halde itibara layık olan hakiki anlamda muteber olan ilim adamları olması gerekirken neden fani dünyanın ışıltısına aldanıyoruz...

...

Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi.

Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman hastalandığında söylemiş...

Devlet itibarını dünya menfaati için kullananlara da bir çift söz: Ölüm var.

...

İlimle bir insanı kazanıyorsunuz, cihatla bir insanı öldürüyorsunuz. Yâni savaşta karşı tarafa bir insan geliyor, düşman; öldürüyorsunuz. İlimde karşı tarafınıza bir insan geliyor; ikna ederseniz, kazanıyorsunuz, ne güzel...

Onun için ilim çok önemli. En sevaplı yatırım, en mühim iş ilim öğrenmek ve öğretmek ve ilim müessesesi kurmak...

Ama müesseseleri kurduğumuz zaman, en çağdaşını, en ilerisini, en güzelini, en hür fikirlisini, memlekete en faydalısını kurmak lazım. Nice nice çok değerli, dünya çapında çok değerli âlimlerimiz var. Anlayanlar anlasın, anlamayanlar anlamasın, engelleyenler engellesin, çengelleyenler çengellesin; biz yine ilim yolunda çalışmamıza devam edelim! İlmi anlatmaya, öğretmeye, iyiliği yaymaya gayret edelim!

Şimdi bu boş olan iç dünyamız, yâni gönül dünyamız, kafa dünyamız, siz bir şey doldurmadığınız zaman boş kalmaz. Nasıl bir mekân havasız kalmadığı gibi, her tarafı kapalı olsa bile sağdan, soldan, yarıktan, gedikten hava gelip de orası gene havalı olduğu gibi; nasıl suyun içine bir maddeyi, böyle hacimli bir şeyi soktuğunuz zaman, deliğinden, gediğinden içinin suyla dolması kaçınılmaz ise; ne kadar kapatmaya çalışsanız, bir yerlerinden su sızıp içi su dolarsa; biz eğer gönül âlemimizi, kafa alemimizi güzel, hayırlı bir şeylerle doldurmaz isek, orayı başkaları kötü, çirkin, pis olan çirkinliklerle doldurur.

Gönlümüz, kafamız pırıl pırıl, pür nur olması için, öyle istiyorsak, tertemiz olmasını istiyorsak, güzel şeyleri boyna doldurmalıyız, boş bırakmamalıyız. Hem ailemizin, sevdiklerimizin hem de bizzat kendimizin böyle yeni yeni bilgiler kazanmasına her an çalışmak zorundayız.

Boş bırakırsanız, bir şey öğretmezseniz, başkaları boş durmaz; oraya küfür gelir, şirk gelir, şeytanî fikirler gelir, hunharca fikirler gelir, gaddarca fikirler gelir, zulümler gelir ve insanın iç âlemi berbat olur. Yâni böyle mikroplu, pis, içine girilmez, girildiği zaman bulaşıcı hastalıklara tutulacak gibi tehlikeli bir mekân haline gelir insanın içi...

Bu radyolar, bu televizyonlar, bazı diziler, bu dergiler, gazeteler ve bugüne geldiğimizde sosyal medya... Onların hepsini çok iyi seçmemiz lâzım! Çünkü sizin iç âleminize oralardan bir şeyler girecek. Aman, çirkin, pis şeyler girmesin. Aman içimiz Allah'ın sevmediği bilgilerle; yâni işe yaramaz, ahirete hiç faydası olmayan boş şeylerle dolmasın!

Arap şairleri cahiliye zamanında, yaptıkları yağmalarla övünürlermiş. Cahiliye şiirleri, cahiliye devrinin adamlarının hayatlarının şiire dökülmesiyle anılırmış...

Diyor ki Peygamberimiz:

"Bir insanın içinin böyle şiirlerle dolması, irinle, kusmukla dolmasından daha fenadır."

Çünkü o zaman, içkiden, şaraptan, kumardan, yağmadan öldürmeden, kavgadan bahsedilince, öyle şeyler hep kafaya gelecek. Aman sevdiklerimizin içine fikir mikrobu, düşünce mikrobu, yanlış bilgi mikrobu girmesin diye çok dikkatli davranalım ve mutlaka boş bırakmayalım! Biz güzel fikirleri, bilgileri yerleştirelim! Biz yerleştirmezsek, başkaları kötü şeyler yerleştirecek diye acele edelim!

Sahillere vuran denizyıldızlarını tekrar denize atan kişiye “neyi değiştireceksin bu kadarcık çabanla” diyene cevap:

Elindeki denizyıldızını gösterip, “Bu attığım için çok şey değişecek” felsefesi iyilerin kılavuzudur.

Selam olsun ilmin, âlimin kıymetini bilenlere, selam olsun fani dünya menfaati için kula kulluk etmeyenlere...