Güzel bir melodiyle tüm olumsuzlukları unutmak mümkün, yine bir notayla hüzünlenmek büyük bir ihtimal. Son günler için ikinci şık daha çok geçerli.

Önceki günlere ışık tutmayı denedim. Gözümün önüdne sahilde cansız bedeni bulunan Aylan bebek canlandı. Hac ziyareti zamanı kurban olarak kesilen hayvanların bir çukurda çürümeye nasıl terkedildiğini, prensler, krallar altın tabakta yemek yerken, yanıbaşında açlıktan ölüme terkedilen Yemen'i hatırladım. Afrika elmas rezervlerinin önemli kısmına sahipken, açlıktan ölmek üzere olan bebeği bekleyen akbaba geldi aklıma. Aslında tüm bunlar yaşanırken, zenginlerin yarıştığı saçma dünyayı da hatırladım. Zevk için derisi soyulan hayvanlar, gösteriş için yapılan şaşalı düğünler ve daha neler neler...

Şimdilerde değişen bir şey var mı diye, düşündüm. Yok , yok, yok !

Akıl veren zenginler, umut satan tüccarlar yine iş başında. Zor günlerin bitiminde akıllanmayan bir insan, milyarlarca insan bizi bekliyor olacak. Zincirleri koparılmış insandan daha tehlikelisini düşünemiyorum.

Yine de , son umut daim yedekte.

Ramazan ayı başlıyor. Maneviyatın önden yürüdüğü bir hayat diliyorum hepimize. Haksızlık, eşitsizlik artık anılarda kalsın. Yolumuzu güzellikler, bahara yakışan çiçekler süslesin. Soframızı lezzetli yemeklerle doldurmadan önce, hatırlayalım. Komşusu açken tok yatan bizden değildir. Güzel şehrimize, ülkemize ve hakkıyla inancı yaşayan tüm insanlığa hayırlı Ramazanlar dilerim.

Ahmet'i unutmayalım. Şurada tedavi için sadece seksen günü kaldı. Dualarımızda ve aklımızda olsun...