O önemli gün geldi çattı.
17 Haziran Perşembe. Dimçay ve Dim Alacami için çevre katliamın kabul veya ret edileceği gün olarak tarihteki yerini alacaktır. .
Yapılması planlanan ikinci HES projesin halka anlatılacağı ÇED yani çevresel etki değerlendirmesinin yapılacağı önemli bir gün.
Rantın doğaya karşı olan hakimiyeti mi ? Yoksa doğanın yanında yer alıp bilinçli ve haklı mücadelesini yapan halk mı kazanacak bundan sonra göreceğiz.
Bakalım nasıl bir toplantı olacak? Doğruya doğru eğriye eğri mi ? Kantarın topuzu şaşmadan haklıdan yana mı ranttan tarafa mı kayacak? Adabına uygun olarak Halkı dinleme lütfunda bulunulacak mı? İnsanların serzenişleri dikkate alınıp değerlendirilecek mi? Yoksa kulaklar tıkanacak mı? Yada her zaman olduğu gibi bilen bildiğini okuyup formalitelerin yerine getirildiği oldu bittiye getirilen bir halk toplantısı yapılıp gidilecek mi ? Haydi hayırlısı…
Müsadenizle bu kez beklemeden görelim. Biz Halk olarak;tepkilerimizi ve HES’e karşı olan tutumumuzu açık açık gösterebileceğimiz, fikirlerimizi beyan edip iyi bir savunma yapabileceğimiz bu fırsatı kaçırtmamalıyız. Bu gibi Alanya için hayati önem taşıyan bir konuda Parti, taraf, oda, dernek, STK ve kimlik gözetmeksizin birliğimizi ve gücümüzü göstermeliyiz.
Hani diyorduk ya bir Alanyamız var.
Öyleyse Alanya için çok önem arz eden, nefes almamızı sağlayan Alanya’nın ciğerleri Toroslardan doğarak damarlarınımızı besleyen kan gibi, Dim vadisinden süzüle süzüle akarak Akdeniz’e ulaşan, geçtiği yerleri bereketlendiren, Bir tane olan Dimçayımız’a ve Yörük kültürünün hala devam ettiği, cennetten bir köşe olan, şirin ve bozulmamış doğası ile Dim Alacami Köyümüze sahip çıkalım.
Artık bir dur deme vakti geldi.
Çünkü Dimçayı’nın ve Dim Vadisinin bu kadar yükü taşıyacak ne gücü, nede kuvveti kaldı. Bir taraftan kuraklık bir diğer taraftan daha önceden inşa edilen Dim Barajı ve zamane halkı uyutarak yine aynı köye yapılan birinci HES burası için yetip artmakta.
Hadi diyelim ki; Dim Barajı içme suyu, sulama suyu, taşkınları önleme ve elektrik üretimi gibi önemli bir misyona sahip ve yerinde bir karar olsun…
Ya önceki HESe ne demeli. Dim Alacami köyünün girişinden suyu alarak dere yatağına hiç su bırakmadan kapalı sistem içinden suyu geçirerek Bucak mahallesine kadar getirilmiş ve sadece elektrik üretiminde kullanılarak rant sağlamaktan başka bir işe yaramamıştı.
Böylelikle vadide yaşayan yaban hayatına, kırmızı benekli alabalıklara, endemik bitki florasına ve ormana zarar verilmişti. Şimdi de bu doğa karşıtı yapı yetmezmiş gibi yine aynı bölgeye bu defa köyün tam içinden geçerek derede kalan suyu da kapalı siteme hapsedip dere yatağını susuz bırakarak doğayı yok ederek yine sadece elektrik üretmek için ikinci bir HES yaparak aynı hatanın kat ve katını tekrarlamak, doğaya bir kez daha ihanet etmek ne derece doğru.
Bunun takdiri Alanya’da yaşayan, nefesini teneffüs eden, suyunu içen, ekmeğini yiyen herkes de. Bu HES’den başta biz bölge halkı olmak üzere Turizmcisi, Piknikçisi, Tarımcısı, yaban hayatı, ormanı, bitkisi, gökte uçan kuşlara kadar mutlaka herkes etkilenecektir.
Lütfen Dimçayı’na, Dim Alacami Köyüne ve Dim Vadisine kıyıp Doğaya ihanet etmeyin.
Sağlıcakla mutlu yarınlara….