Üzülerek son birkaç yıldır gerekçe gerek kentsel dönüşüm olsun gerekse emlak sektörünün ekonomiye olan katkısı öne sürülerek artan daire sayıları ile artan nüfusa tanıklık ediyoruz.
Bu arada il olma ile ilgili hayallerimizde sürekli gündemde…
72 km sahile, 186.000 yatağa ve kayıtlı 330.000 nüfusa sahip bir yerden bahsediyoruz..
Yaz nüfusumuz bir milyonun üstünde..
Sınırlı alanı ile bu kadar yoğunluğu bile kaldırması zor görünen Alanyamızda planlanan ve hayal edilen nüfus yoğunluğunu arttırarak devam etmek ne kadar mantıklı…
Peki buna hazırmıyız..
Bundan 10 sene sonra ortaya çıkacak araç, nüfus, konut, dükkan, toplu ulaşım, sosyal alanlar ..… yoğunluğunu kaldıracak alt yapımız nasıl durumda..
Bu yaz gösterdi ki buna hazır değiliz..
Sıcaklar biraz artınca elektrik arızaları çoğalıyor.. (Halen elektrik hatlarının yer altına alınmasını bekleyen mahalleler mevcut )
Su ihtiyacı önümüzdeki yıllarda karşımıza bir sorun olacak çıkacak..
Yerleşik olarak yaşayan insan ve araç yoğunluğunu kaldıracak otopark ve trafik sorunu artarak devam edecek..
Sosyal alanların sayısı azalacak..
Toplu ulaşım raylı sisteme geçilmediği sürece sorun olarak kalacak..
Altyapı eksiklikleri kendini artarak hissettirmeye devam edecek..
Denizlerimizin kirlenmesinin önüne geçemeyeceğiz..
Şehrin genel temizliği gittikçe daha çok zorlaşacak..
Yıllar önce 40-50 otel veya apart otele bir otobüs misafir getirip haftalık değişen profilin şehre kattığı katma değer ve yük ile ,
Aynı alanda 70-80 daire yapıp buralara yerleşenlerin şehre kattığı katma değer ve yük ,
Arasında nasıl olumsuz bir fark olduğunu önümüzdeki birkaç sene içerisinde daha iyi anlayacağız ..
Bu kazanandan çok kaybeden olduğu bir süreç.
Ancak çok geç olacak..
Korkarım bu gelişme şehir içini tercih eden misafirinde önümüzdeki yıllarda bunu tekrar sorgulamasına sebep olacak..
Evet Alanyamız Cennet ..
Ancak giderek bu özelliğini kaybediyor…